UFUK ÜNİVERSİTESİ

Üniversitede adalet ve eşitlik algısı, özellikle son yıllardaki yorumlarda ciddi şekilde zedelenmiş görünmektedir. Hukuk Fakültesi'nde yüzlerce öğrencinin bir sınavdan kalmasıyla sonuçlanan olay, bu konudaki en büyük ve en çok yankı uyandıran şikayettir. Öğrencilerin 'ticarethane' benzetmesi, maddi durumu iyi olanın kayrıldığı veya öğrencilerin para kaynağı olarak görüldüğü imasını taşımaktadır. Eski tarihli bir yorumda, yönetimin eleştirel sesleri bastırmaya çalıştığı, basına konuşan öğrencilerin peşine düştüğü iddiası da bu güvensizliği pekiştirmektedir. Akademik personel alımında dahi adaletsizlik yaşandığı, sınavı kazanamayan bir adaya kadro verildiği ve itiraz üzerine sınavın iptal edildiği iddiası da bu kategorideki olumsuz görüşleri destekler niteliktedir.

Akademik kadro ve eğitim kalitesi konusunda üniversite hakkında belirgin bir görüş ayrılığı bulunmaktadır. Özellikle Tıp ve Hukuk fakülteleri, alanında tanınmış ve saygı duyulan profesörlere sahip olmasıyla sıkça övülmektedir. Erken dönem yorumlarında bu iki fakültenin eğitiminin sağlamlığı ve mezunlarının TUS gibi sınavlardaki başarıları vurgulanmıştır. Ancak bu olumlu tablo, diğer fakülteler için her zaman geçerli değildir. Bazı sosyal bilimler bölümlerindeki eğitimin yetersizliğine dair ciddi eleştiriler mevcuttur. Son yıllarda ise üniversitenin genel olarak bir 'ticarethane'ye dönüştüğü algısı, eğitimin kalitesinin de sorgulanmasına yol açmıştır. Özellikle Hukuk Fakültesi'nde yaşanan ve çok sayıda öğrencinin başarısız olduğu sınavlar, eğitimde adaletin kalmadığı yönündeki iddiaları güçlendirmiştir. Bu durum, bazı öğrencilerin başlangıçta büyük umutlarla geldikleri okuldan, okudukları alana karşı sevgilerini yitirerek ayrılmalarına neden olmuştur.

Üniversitenin maddi konulara yaklaşımı, 'ticarethane' algısının en güçlü olduğu alandır. Burslu okuyan bir öğrencinin dahi okulu bir ticarethane olarak görmesi, bu algının ne kadar yaygın olduğunu göstermektedir. Öğrencilerin tek bir ders veya düşük bir not yüzünden fazladan bir yıl okumak ve ücret ödemek zorunda bırakıldığına dair şikayetler, finansal odaklı bir yönetim anlayışına işaret etmektedir. Yüksek lisans ve doktora ücretlerinin yüksekliği de bu eleştirileri destekler niteliktedir. Genel kanı, okulun öğrenci gelişiminden çok maddi kazanca öncelik verdiği yönündedir.

Derslerin işlenişi ve sınavların değerlendirilmesi, öğrenciler arasında ciddi bir tartışma konusudur. Özellikle Hukuk Fakültesi'nde uygulanan ve çok sayıda öğrencinin başarısız olmasına yol açan sınavlar, en yoğun şikayetleri oluşturmaktadır. Anlatılmayan konulardan soru sorulması ve adaletsiz notlandırma iddiaları bu eleştirilerin temelini oluşturur. Bununla birlikte, bazı öğrencilerin dersleri ciddiye almadığı, zor sorulardan şikayet ederek hocaları rektörlüğe bildirdiği ve eski sınav sorularıyla dersleri geçmeye çalıştığına dair karşıt görüşler de mevcuttur. Bu durum, hem sistemin zorluğuna hem de öğrenci tutumlarına bağlı olarak ders geçmenin sorunlu bir süreç olabildiğini göstermektedir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Üniversitenin fiziki yapısı ve kampüs olanakları, en çok ve en tutarlı eleştiriyi alan konudur. Yorumların büyük çoğunluğu, özellikle Balgat'taki fakültelerin dağınık, yetersiz ve 'apartman üniversitesi' görünümünde olduğu yönündedir. Yıllar boyunca dile getirilen 'İncek Kampüsü' vaadi, 2008'den 2010'lu yıllara kadar öğrenciler için bir umut ve aynı zamanda bir hayal kırıklığı kaynağı olmuştur. Öğrenciler, bahçesi dahi olmayan, lise binalarından daha küçük yapılarda okuduklarından yakınmıştır. İncek kampüsü faaliyete geçmiş olsa da, konumu ve niteliği hakkındaki eleştiriler devam etmektedir. Buna karşın son birkaç yılda yapılan az sayıdaki olumlu yorumda, İncek kampüsünün kompakt yapısı, sessizliği ve yurt, havuz gibi imkanları beğenilmiştir. Ancak genel algı, üniversitenin bir kampüs hayatı sunmaktan çok uzak olduğu yönündedir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Üniversitedeki sosyal yaşam ve öğrenci aktiviteleri, özellikle kampüs yapısının yetersizliğine bağlı olarak zayıf bulunmaktadır. Yıllarca bahar şenliği düzenlenmemesi, düzenlenen tek tük etkinliklerin ise istisna olarak kalması, öğrencilerin bu yöndeki beklentilerini karşılamadığını göstermektedir. Ancak ilginç bir tezat olarak, 2009 tarihli bir yorumda, okulun küçük ve 'apartman' benzeri ortamının, öğrenciler arasında maddi çıkara dayanmayan, samimi ve güçlü arkadaşlık bağları kurmayı sağladığı belirtilmiştir. Bu durum, fiziki imkansızlıkların istemeden de olsa daha butik ve yakın bir sosyal çevre yarattığına işaret etmektedir.

Üniversitenin teknolojik altyapısı hakkındaki yorumlar, zaman içinde bir gelişim yaşandığını ancak başlangıçta ciddi eksiklikler olduğunu göstermektedir. 2007-2012 yılları arasındaki yorumlar, internet sitesinin işlevsizliğinden, ders programlarının bile yayınlanmamasından ve bilgisayar laboratuvarlarındaki internetin kullanılamaz halde olmasından şikayetçidir. Buna karşın, 2022 tarihli bir yorumda uzaktan eğitim altyapısının sağlandığı belirtilmektedir. Bu durum, üniversitenin teknolojik imkanlarını zamanla iyileştirdiğine işaret etmektedir, ancak ilk yıllardaki zayıf altyapı öğrenci deneyimini olumsuz etkilemiştir.

İncek kampüsünün konumu, ulaşımı önemli bir sorun haline getirmektedir. Yorumlar, kampüsün merkeze uzak olduğunu ve ulaşımın zorluğunu vurgulamaktadır. Özellikle okul servislerinin yetersizliği ve aşırı kalabalık olması öne çıkan bir şikayettir. Öğrencilerin ayakta seyahat etmek zorunda kalması ve servislerin sınav saatlerine yetişmekte zorlanması, bu sorunun ciddiyetini göstermektedir. Ayrıca kampüse giden yolların bozukluğu da eleştirilen bir diğer noktadır.

Yabancı dil eğitimi ve uluslararası olanaklar konusunda çelişkili görüşler mevcuttur. Üniversite, tüm öğrencilerine İngilizce öğretmeyi hedeflediğini ve bir yıllık hazırlık eğitimi verdiğini belirtmektedir. Erasmus ofisinin başarılı çalıştığı ve süreci hızlı ilerlettiği yönünde olumlu bir yorum da bulunmaktadır. Ancak, bu olumlu tabloya karşın, İngilizce hazırlık bölümünün 'tamamen ticari' olduğu ve eğitim kalitesinin sorgulandığı yönünde ciddi eleştiriler de vardır. Bu durum, yabancı dil eğitiminin niteliği konusunda tutarlı bir standart olmadığını düşündürmektedir.

Kampüs içerisindeki yeme-içme olanakları hakkında yapılan yorumlar oldukça olumsuzdur. Özellikle kafeterya ve yemekhanenin kalitesizliği vurgulanmaktadır. Yorumlar az sayıda olsa da, mevcut olanlar öğrencilerin bu hizmetlerden memnun olmadığını net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Barınma imkanları hakkında çok az yorum bulunmakla birlikte, mevcut yorumlar üniversitenin yurt imkanı sunduğunu göstermektedir. Olumlu bir yorumda İncek kampüsünde kız ve erkek yurtlarının varlığından bahsedilmiştir. Ancak genel yurt koşulları veya kapasitesi hakkında detaylı bir bilgiye ulaşılamamıştır.

Ufuk Üniversitesi'nin imajı, keskin tezatlar barındırmaktadır. Bir yanda, özellikle Tıp ve Hukuk alanlarındaki akademik gücüyle tanınan ve köklü bir vakıf tarafından kurulmuş bir kurum kimliği vardır. Diğer yanda ise öğrenciler ve kamuoyu nezdinde 'apartman üniversitesi' ve 'ticarethane' gibi olumsuz etiketlerle anılmaktadır. Okulun adının kurucusunun kızının ismi olması ve yönetimde bir aile yapısının hakim olduğu iddiaları, kurumsal kimliğine yönelik eleştiriler arasındadır. Özellikle eski tarihli yorumlarda 'gelişime açık' ve 'potansiyeli olan' bir üniversite olarak görülürken, zamanla bu olumlu beklentinin yerini hayal kırıklığı ve eleştirel bir bakış açısı almıştır.

İdari personel hakkındaki yorumlar, üniversitenin akademik birimleri ile hastane birimleri arasında belirgin bir fark olduğunu göstermektedir. Üniversitenin öğrenci işleri ve enstitü sekreterlikleri gibi idari birimleri hakkında ciddi şikayetler bulunmaktadır. Ulaşılamayan öğrenci işleri, vasatın altında hizmet veren çalışanlar ve öğrencilerin sorunlarına duyarsız kalındığına dair iddialar öne çıkmaktadır. Buna karşılık, üniversite hastanesinde görev yapan sekreterler, hemşireler ve diğer personel hakkında ise çok sayıda övgü dolu yorum mevcuttur. Hastane çalışanlarının güleryüzlü, ilgili ve çözüm odaklı tavırları, hastalar tarafından özellikle takdir edilmektedir. Bu durum, kurumun hizmet kalitesinin farklı birimlerde büyük değişkenlik gösterdiğini ortaya koymaktadır.

Üniversitenin mezunlarının kariyer olanakları hakkında sınırlı sayıda yorum bulunmaktadır. Olumlu tarafta, okulun çeşitli alanlarda başarılı doktor, avukat ve siyasetçi gibi profesyoneller yetiştirdiği ve özellikle Tıp Fakültesi mezunlarının TUS başarısının yüksek olduğu vurgulanmaktadır. Ancak, olumsuz bir deneyim yaşayan bir öğrenci, okulun kendisinde okuduğu alana karşı bir soğukluk yarattığını ve motivasyonunu düşürdüğünü belirtmiştir. Bu durum, üniversite deneyiminin öğrencilerin kariyer hedeflerini hem olumlu hem de olumsuz yönde etkileyebileceğini göstermektedir.

Şehir yaşamıyla ilgili yorumlar çelişkilidir. Bir yandan üniversitenin Ankara'da ve şehir merkezinde yer almasının bir avantaj olduğu belirtilirken, diğer yandan özellikle Balgat'taki konumun öğrenciler tarafından sevilmediği ve bir an önce 'kurtulmak' istedikleri bir muhit olduğu anlaşılmaktadır. İncek kampüsünün ise şehir merkezine uzaklığı bir dezavantaj olarak görülmektedir. Dolayısıyla üniversitenin konumu, kampüsüne ve öğrencinin beklentisine göre farklı şekillerde değerlendirilmektedir.