SİNOP ÜNİVERSİTESİ

Bu kategorideki yorumlar az olmakla birlikte, oldukça ciddi iddialar içermektedir. En çarpıcı yorum, 2019 yılında rektörün akademik personele kadro ve sözleşme yenileme gibi konuları ima ederek üniversite vakfına "gönüllü" bağış yapmaları yönünde baskı kurduğunu öne sürmektedir. Bu durum, kurum içindeki adalet ve liyakat algısını zedeleyen bir iddiadır. Bir başka yorumda ise öğrenciler arasında, not karşılığında arkadaşını satan bir ortamın varlığından bahsedilerek akademik dürüstlüğün zayıf olduğuna işaret edilmiştir.

Akademik kadro ve eğitim kalitesi konusunda yorumlar keskin bir şekilde ikiye ayrılmıştır. Bir yanda, öğrencilerin eğitim hayatını uzatan, keyfi not veren ve "psikolojisi yerinde olmayan" olarak nitelendirilen eğitmenlere yönelik ciddi eleştiriler bulunmaktadır. Sayıştay raporlarına dayandırılan yorumlar, bazı bölümlerin tercih edilmemesi nedeniyle fiilen eğitim veremediğini ortaya koyarak kalitenin sorgulanmasına neden olmaktadır. Diğer yanda ise, özellikle Eğitim Fakültesi'nde görev yapan bir hoca gibi, öğrencisine değer veren, donanımlı, nazik ve ilham kaynağı olan akademisyenlerin varlığına dair içten övgüler de mevcuttur. Bu durum, eğitim kalitesinin fakülteye ve hatta hocaya göre büyük farklılıklar gösterdiğini, standart bir kaliteden bahsetmenin zor olduğunu düşündürmektedir.

Verilen metinlerde öğrencilere sağlanan burs, kredi veya diğer maddi destek olanakları hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Verilen metinlerde derslerin içeriği, müfredatı veya işleniş biçimi hakkında doğrudan ve spesifik bir yoruma rastlanmamıştır. Eleştiriler daha çok genel eğitim kalitesi ve akademik kadro üzerine odaklanmıştır.

Verilen metinlerde üniversite kampüsü veya şehirdeki güvenlik ve denetim konularına ilişkin herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Üniversitenin fiziksel yapısıyla ilgili en yaygın ve tutarlı şikayet, merkezi bir kampüsünün olmamasıdır. Yorumcular, fakültelerin şehrin farklı yerlerine dağınık bir şekilde, adeta birer lise binası gibi konumlandığını sıklıkla dile getirmiştir. 2015-2016 yıllarında yeni bir kampüs inşaatının başladığı belirtilse de, 2019 ve sonrası tarihli yorumlar hala bu dağınıklıktan ve kampüssüzlükten şikayetçidir. Hatta bir yorumda, öğrenci azlığını gizlemek için bir binaya birden fazla fakültenin sığdırıldığı iddiası yer almaktadır. Olumlu olarak ise, fakülte binalarının deniz ve orman manzarasına sahip olduğu ifade edilmiştir.

Kampüs içi ulaşım hizmetleriyle ilgili tek ve yeni tarihli yorum olumsuzdur. Bu yorum, servis şoförlerinin hizmet kalitesi ve profesyonelliği konusunda eksiklikler olduğunu göstermektedir.

Verilen metinlerde üniversite içinde yaşanan siyasi olaylar, öğrenci grupları veya siyasi gerilimler hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır. Sadece yerleşke adının "15 Temmuz Yerleşkesi" olmasının "manidar" bulunduğu belirtilmiştir.

Sosyal yaşam algısı, öğrencinin beklentisine göre tamamen zıt yönlerde şekillenmektedir. Bir grup öğrenci, şehri sosyal aktivite açısından çok kısıtlı bulmakta; AVM, sinema, bar gibi mekanların eksikliğinden ve kış aylarındaki can sıkıntısından şikayet etmektedir. Yakın tarihli bir yorumda, dönem başından beri kulüp etkinliklerinin olmaması da bu eksikliği pekiştirmektedir. Diğer yandan, doğa ve sakinlik arayan öğrenciler için Sinop'un bir cennet olduğu vurgulanmaktadır. Yelken kulübü, balık tutma, kamp yapma ve yunusları izleme gibi aktiviteler, sosyal hayatı AVM'lerde gezmek olarak görmeyenler için zengin bir deneyim sunmaktadır.

Bu konuda çok az yorum bulunmaktadır. Ancak mevcut yorumlar olumludur. 2012 tarihli bir bilgi, üniversitenin Türkiye'nin ilk yerli araştırma gemisini inşa ettiğini belirterek teknolojik bir başarıya işaret etmektedir. Yakın tarihli bir yorum ise yerleşke ve teknolojik donanımı "gayet güzel" olarak nitelendirmiştir. Bu durum, üniversitenin genel olumsuz imajıyla bir tezat oluşturmaktadır.

Ulaşım, öğrenciler için önemli bir sorun olarak öne çıkmaktadır. Yorumlarda en çok dolmuş ücretlerinin yüksekliğinden yakınılmaktadır; küçük bir şehir için talep edilen ücretler fahiş bulunmaktadır. Daha ciddi bir eleştiri ise, üniversitenin ilçe öğrencileri için sınav dönemlerinde ulaşım organizasyonu yapmamasının bir öğrencinin geleceğini etkileyen bir mağduriyete yol açtığını anlatmaktadır. Ayrıca, akşam derslerine giden öğrencilerin programlarının minibüsçülerin keyfine bağlı olduğu da belirtilmiştir.

Verilen metinlerde üniversitenin sunduğu uluslararası değişim programları (Erasmus vb.), yabancı öğrenci durumu veya yabancı dil eğitimi kalitesi hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Bu konuyla ilgili tek yorum, yakın tarihli ve oldukça nettir. Üniversite yemekhanesinde sunulan yemeklerin kalitesiz olduğu belirtilmiştir.

Barınma, öğrenciler için önemli bir maliyet ve sorun kaynağı olarak görülmektedir. Yorumlar, Sinop'ta kiralık ev bulmanın zorluğuna ve kiraların yüksekliğine dikkat çekmektedir. Özellikle bazı ev sahiplerinin öğrencilere ev vermek istememesi bu sorunu daha da derinleştirmektedir.

Üniversitenin genel imajı, özellikle son yıllardaki yorumlarda oldukça olumsuzdur. "Güdük", "liseden hallice", "akademik ve idari olarak zayıf" gibi nitelemeler sıkça kullanılmaktadır. Sayıştay raporlarına yansıyan boş bölümler, düşük tercih edilme oranları ve kampüssüz yapı bu olumsuz imajı güçlendirmektedir. Bir Sinoplu'nun dahi kendi şehrindeki üniversiteyi tercih etmediğini belirtmesi, yerel halkın bile okula mesafeli yaklaştığını göstermektedir. Olumlu yorumlar ise genellikle üniversitenin ilk kurulduğu yıllardaki umutları veya mezunların kişisel ve nostalgik anılarını yansıtmaktadır.

İdari personel ve üniversite yönetimi, yorumlarda sert bir şekilde eleştirilmektedir. Yönetimin genel olarak "başarısız" olduğu, personelin ise iş ahlakı konusunda zafiyetler gösterdiği iddia edilmektedir. Yakın tarihli bir yorum, personelin mesai bitimini iple çektiğini ve hizmet birimlerinin (uygulama oteli gibi) telefonlara cevap vermediğini belirterek idari işleyişteki aksaklıklara dikkat çekmiştir.

Verilen metinlerde mezunların iş bulma olanakları, kariyer destek hizmetleri veya staj imkanları hakkında doğrudan bir yoruma rastlanmamıştır. Ancak bir öğrencinin okulu bırakıp başka bir üniversiteye geçtikten sonra hedeflerine yaklaştığını belirtmesi, dolaylı olarak üniversitenin kariyer hedeflerine ulaşmada yetersiz kaldığına işaret etmektedir.

Şehir yaşamı, üniversitenin en çok övülen yönü olarak dikkat çekmektedir. Üniversiteyi eleştirenler dahi Sinop'un küçük, güzel, sakin ve güvenli bir şehir olduğunu kabul etmektedir. Özellikle yaz aylarında cıvıl cıvıl bir sahil kasabası atmosferi sunduğu, diğer Karadeniz şehirlerinden daha modern ve yaşanabilir olduğu belirtilmiştir. Ancak bu olumlu tabloya karşın, büyükşehirlerden gelenler için sıkıcı ve bir "mahrumiyet bölgesi" gibi görünebileceği uyarısı da yapılmıştır. Ayrıca, Boyabat gibi ilçelerdeki yaşamın merkezden çok farklı ve daha az çekici olduğu vurgulanmıştır.