SANKO ÜNİVERSİTESİ

Bu kategorideki tek ve oldukça eski (2014) yorum, SANKO'nun kaynaklarını kullanma biçimine yönelik ciddi bir eleştiri içermektedir. Yorumcu, SANKO'nun Gaziantep Üniversitesi'nde devasa bir ilahiyat fakültesi binasına sponsor olurken, aynı dönemde açılan ve fiziki imkansızlıklar içinde olan Hukuk Fakültesi'ni görmezden gelmesini sorgulamıştır. Bu durum, kurumun öncelikleri ve toplumsal kaynakların dağılımındaki adalet anlayışı hakkında olumsuz bir izlenim bırakmaktadır.

Akademik kadro ve eğitim kalitesi konusunda yorumlar derin bir ayrışma sergilemektedir. Bir grup öğrenci, hocaları 'çok kibar ve yetenekli' olarak tanımlayıp eğitimi 'dünya standartlarında' ve 'parlak bir geleceğe yol açacak' düzeyde bulurken, diğer bir grup ciddi eleştiriler getirmektedir. Özellikle 2019 tarihli bir yorum, dahiliye ve pediatri gibi temel bölümlerdeki öğretim görevlisi sayısının azlığını alaycı bir dille eleştirir. Uzun süreli bir öğrenci deneyimi ise, üniversitenin Hacettepe seviyesinde zorlayıcı sınavlar yaptığını ancak yeni bir kurum için bu durumun 'gereksiz kasmak' olduğunu belirterek, eğitimin zorluğu ile kurumun statüsü arasında bir orantısızlık olduğuna işaret eder. Ayrıca, öğretmenlerin iyi niyetli ancak öğrencilere karşı 'çok sert' davrandığı yönünde karma bir görüş de mevcuttur.

Üniversitenin maddi koşullarıyla ilgili olarak, 2015 yılına ait eski bir yorumda Tıp Fakültesi ücretinin yüksekliği sert bir dille eleştirilmiştir. Yorumda geçen 'etin ne budun ne de bu kadar fahiş bir ücret isteyebiliyorsun?' ifadesi, üniversitenin talep ettiği ücret ile sunduğu kalite arasında bir orantısızlık olduğu algısını yansıtmaktadır.

Derslerin işleyişi ve planlaması hakkında sınırlı sayıda fakat önemli bir eleştiri bulunmaktadır. Özellikle 2020 yılında yapılan bir yorum, Tıp Fakültesi gibi kritik bir bölümde sınav takviminin ve yönteminin akademik takvimde çok ileri bir tarihe (1 Haziran) gelinmesine rağmen hala belirlenememiş olmasını, kurumun organizasyonel zafiyeti olarak ortaya koymaktadır.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Üniversitenin kampüs yapısı ve fiziki şartları hakkında birbiriyle tamamen çelişen yorumlar bulunmaktadır. Eski tarihli yorumlar (yaklaşık 5 yıl önce), üniversitenin 'atıl kalan bir inşaatın değerlendirilmesiyle' oluşturulduğunu, bir üniversite için 'küçük sayılabilecek' bir yapıya sahip olduğunu ve 'apartman üniversitesi' veya 'dershane' nitelemesini hak ettiğini belirtir. Bu yorumlar, kampüsün merkezi ama yoğun trafikli bir bölgede yer aldığına da dikkat çeker. Buna karşın, daha yakın tarihli bir yorumda ise kampüsün 'devasa' olduğu ve mutlaka ziyaret edilmesi gerektiği söylenerek tam zıt bir tablo çizilmektedir. Bu durum, ya zaman içinde ciddi bir fiziki genişleme yaşandığını ya da yorumcuların beklentileri arasında büyük bir fark olduğunu düşündürmektedir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Üniversitedeki sosyal olanaklara dair, öğrencilerin ders dışı etkinliklere katılımını destekleyen olumlu bir yorum bulunmaktadır. Bu yoruma göre üniversite, öğrenci kulüpleri, spor takımları ve kültürel etkinlikler gibi çeşitli programlar sunarak aktif bir sosyal yaşam vaat etmektedir.

Üniversitenin teknolojik altyapısına dair tek yorum, kuruluş aşamasına (2014) aittir. Bu yorumda, akademik kadro ilanı veren bir üniversitenin henüz bir internet sitesinin bile olmaması, kurumun 'kaliteli(?)' eğitim vaatleriyle çelişen bir durum olarak ironik bir dille eleştirilmiştir. Bu yorumun güncelliği olmasa da, üniversitenin ilk kurulduğu dönemdeki hazırlıksızlığına işaret etmesi açısından önemlidir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Üniversitenin uluslararası kimliğine dair doğrudan bir deneyim aktarılmamış olsa da, bazı genel olumlu yorumlarda bu yönde ipuçları bulunmaktadır. Bir yorumda, üniversitenin 'dünyanın dört bir yanından gelen uluslararası öğrenciler ve akademisyenlerden oluşan çok çeşitli bir öğrenci topluluğuna' sahip olduğu belirtilerek, uluslararası bir ortama işaret edilmiştir. Bu ifadeler, üniversitenin uluslararasılaşma hedefi olduğunu düşündürmektedir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Üniversitenin imajı, yorumlarda en çok tartışılan ve en kutuplaşmış konudur. Olumlu tarafta, kurumun güçlü Sani Konukoğlu Vakfı tarafından kurulduğu, 'Türkiye'nin ilk tematik sağlık üniversitesi' olduğu ve 2014'te 'ülkenin en iyi 3 üniversitesinden biri olacağı' yönünde bir beklenti yaratıldığı belirtilir. Ayrıca, üniversite ile sıkça karıştırılan hastanesindeki doktor ve hemşirelerin ilgisine yönelik çok sayıda övgü, genel SANKO markasına olumlu yansımaktadır. Ancak olumsuz yorumlar çok daha çeşitli ve serttir. Üniversitenin adı, 'klima markası' veya 'sanayi kooperatif ortaklığı' gibi ifadelerle sıkça alay konusu olmuştur. Kurumun, sermayenin bir uzantısı olduğu ve bilimsel bir amaç gütmediği eleştirileri kuruluşundan beri devam etmektedir. En çarpıcı eleştirilerden biri ise, bir kullanıcının 'sahte pozitif google değerlendirmesi satın alan bir üniversite' suçlamasıyla, kurumun imaj yönetimi stratejilerine dair ciddi bir şüphe ortaya atmasıdır.

İdari personel ve yönetimle ilgili deneyimler ağırlıklı olarak olumsuzdur. En belirgin şikayet, iletişim kurmanın neredeyse imkansız olmasıdır. Bir öğrenci, kayıt ve ders intibakı gibi basit bir soru için bir gün boyunca telefonda beklemesine rağmen sonuç alamadığını, ulaştığında ise telefonun yüzüne kapandığını anlatarak yaşadığı sinir harbinin altını çizer. Bir başka yorumcu da santrale dahi ulaşamadığını belirtir. Ayrıca, yönetimin plansızlığı ve işleri son ana bırakması, 'her şeyi son 2 dakika kala yapan eğitimde öncü bir üniversite' şeklindeki iğneleyici bir yorumla eleştirilmiştir. Bu olumsuz tabloya karşın, tüm personele teşekkür eden genel bir olumlu yorum da bulunmaktadır.

Üniversitenin kariyer olanakları veya mezunlarına sağladığı fırsatlar hakkında doğrudan bir yorum bulunmamaktadır. Ancak, üniversitenin kuruluş amacına yönelik eleştirel yorumlar bu kategoriyle ilişkilendirilebilir. Bir yorumda, sanayi kuruluşlarının eskiden meslek lisesi açarken şimdi üniversite açma modasına geçtikleri belirtilerek, kurumun amacının akademik değil, 'ara eleman yetiştirmek' olduğu ima edilmiştir. Benzer şekilde, 'sanko sanayiye adam mı yetiştiriyorlar' sorusu da bu şüpheyi pekiştirmektedir.

Üniversitenin bulunduğu şehirle olan ilişkisi, 2013 yılına ait bir yorumda son derece olumsuz bir dille eleştirilmiştir. Yorumcu, “ne bok yemeye gaziantep'e üniversite açılır” ifadesiyle hem üniversitenin Gaziantep'te kurulmasını hem de ismini sorgulayarak, şehir ve kurum arasında bir uyumsuzluk olduğu algısını yansıtmıştır.