SAMSUN ÜNİVERSİTESİ

Bu konuda sınırlı sayıda fakat birbiriyle çelişen yoruma rastlanmıştır. Bir yorumcu bazı hocaların notlandırmada adil davranmadığını ima ederken, başka bir yorumcu hocaların öğrencilere asla 'ikinci sınıf insan' gözüyle bakmadığını belirterek olumlu bir tablo çizmiştir. Veri yetersizliği nedeniyle genel bir sonuca varmak mümkün değildir.

Bu kategori, üniversitenin en çok övülen ve en güçlü yönü olarak açık ara öne çıkmaktadır. Yorumlarda, akademik kadronun kalitesi, ilgisi ve öğrencilere yaklaşımı konusunda dikkate değer bir fikir birliği vardır. Öğrenciler, hocaların son derece iyi, yardımsever ve sorun çözmeye odaklı olduğunu, asla ikinci sınıf muamelesi yapmadıklarını sıklıkla vurgulamaktadır. Hatta bir öğrenci, ilk üniversitesindeki hocalardan tiksindiğini belirterek Samsun Üniversitesi'ndeki akademik ortamı özellikle takdir etmiştir. Bu olumlu tabloya karşın, bir yorumda bazı hocalar nedeniyle hak edilen notların alınamadığına dair bir eleştiri bulunsa da, genel eğilim akademik personelden duyulan yüksek memnuniyet yönündedir.

Doğrudan burs imkanlarına değinen bir yorum olmasa da, üniversitenin öğrencilere sağladığı farklı bir maddi desteğe dikkat çekilmiştir. Öğrencilerin projelerini destekleyerek onlara yatırım yapması, üniversitenin olumlu bir özelliği olarak belirtilmiştir.

Derslerin içeriği veya işlenişi hakkında detaylı bir yorum bulunmamakla birlikte, önemli bir idari eksikliğe dikkat çekilmiştir. Yakın tarihli bir yoruma göre üniversitede yaz okulu uygulamasının olmaması, öğrenciler için önemli bir dezavantaj olarak görülmektedir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Kampüs yapısı ve konumu, öğrenciler arasında en çok tartışılan ve en zıt görüşleri barındıran konudur. Tüm yorumcuların hemfikir olduğu tek olumlu yön, kampüsün hakim bir tepe üzerinde yer alması sayesinde sunduğu eşsiz Samsun ve deniz manzarasıdır. Ancak bu estetik avantaj, kampüsün fiziki yapısı ve konumu hakkındaki ağır eleştirilerin gölgesinde kalmaktadır. Kampüsler, 'şehrin çok dışında', 'dağın tepesinde' ve 'köyün içinde' gibi ifadelerle tanımlanarak izole bir yapıya sahip olmakla eleştirilmiştir. Özellikle mühendislik fakültesinin bulunduğu Engiz kampüsü ve merkez Canik kampüsünün 'bir lise kampüsünden farksız' ve 'sadece birkaç yapıdan oluşan' küçük yerler olduğu belirtilmiştir. Bu durum, üniversitenin genel algısını olumsuz etkilemektedir.

Kampüs içindeki ulaşıma dair spesifik bir yorum bulunmamaktadır. Bir yorumda geçen 'labirent gibi yollar' ifadesi, daha çok kampüse erişim yollarının karmaşıklığına işaret etmektedir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Kampüsün izole konumu, sosyal yaşamı neredeyse imkansız kılmaktadır. Yorumcular, okulda veya yakın çevresinde sosyal aktivite olanağının çok kısıtlı olduğundan şikayetçidir. Bir öğrencinin sosyal hayatı "maksimum cilem'de alman pastasi yenir, cay icilir" şeklinde özetlemesi, durumun ciddiyetini ironik bir dille ortaya koymaktadır. Sadece okula gidip gelmek isteyenler için uygun olabileceği, sosyal beklentisi olanların ise zorlanacağı açıkça belirtilmiştir.

Genel teknolojik altyapıya (internet, bilgisayar laboratuvarları vb.) dair doğrudan bir yorum bulunmamaktadır. Ancak, öğrencilerin NASA'nın 'Space Apps Challenge' projesinde finale kalması ve Teknofest'te roket yarışmalarında derece elde etmesi gibi başarılar, en azından ilgili mühendislik ve bilim fakültelerinde proje geliştirmeye olanak tanıyan yeterli bir teknolojik donanım ve atölye imkanının bulunduğuna işaret etmektedir.

Üniversite hakkındaki en yoğun ve en olumsuz yorumlar bu kategoride toplanmıştır. Öğrenciler, kampüse ulaşımın adeta bir çile olduğunu belirtmektedir. Yolların 'köy yolu' gibi olması, navigasyon uygulamalarının bile yanlış yönlendirmesi ve kampüse vardıktan sonra geri dönmenin dahi bir sorun haline gelmesi sıkça dile getirilen şikayetlerdir. Toplu taşıma seçeneklerinin yetersiz olduğu, dolmuşların pahalı, otobüs seferlerinin ise seyrek olduğu ifade edilmektedir. Ulaşımın bir 'kabus' olarak nitelendirildiği ve hayatı zorlaştıran en temel problem olduğu konusunda neredeyse tüm yorumlar birleşmektedir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Barınma olanakları, kampüsün konumuyla doğrudan ilişkili bir başka sorun alanı olarak öne çıkmaktadır. Yorumlar, okula yakın bir KYK yurduna yerleşme ihtimalinin düşük olduğunu ve öğrencilerin genellikle uzakta bulunan Atakum'daki yurtlara yönlendirildiğini göstermektedir. Bu durum, zaten zor olan ulaşımı daha da çetrefilli hale getirmektedir. Öğrenciler tarafından kampüse daha yakın, özellikle Ballıca veya 19 Mayıs (Engiz) mevkilerine yeni yurtlar yapılması yönünde açık bir talep vardır.

Üniversitenin imajı, kuruluşundan bu yana çelişkili bir seyir izlemiştir. Bir yanda, NASA ve Teknofest gibi platformlarda başarı kazanan projeleri, havacılık ve uzay gibi iddialı bölümleri ve gelecekte adını duyuracağına dair güçlü bir inanç bulunmaktadır. Diğer yanda ise, kapatılan bir vakıf üniversitesinin yerine kurulmuş olması ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nden 'talan ettiği' iddiaları gibi tartışmalı bir başlangıç geçmişi vardır. 'Samsun'da ikinci bir üniversiteye gerek var mıydı?' sorusu, özellikle konumu ve altyapı sorunları nedeniyle sorgulanmaya devam etmektedir.

İdari personelle ilgili deneyimler karışıktır. Bir yanda, özellikle kayıt sürecinde personelin çok ilgili ve düzenli olduğuna dair olumlu bir tecrübe aktarılırken, diğer yanda hem öğrenci işlerinde hem de kütüphanede çalışan personelin kaba ve uygunsuz tavırlarına dair ciddi şikayetler bulunmaktadır. Bu durum, idari birimlerdeki hizmet kalitesinin standart olmadığını ve personelden personele büyük farklılıklar gösterdiğini düşündürmektedir.

Üniversitenin özellikle belirli tematik alanlarda iyi kariyer fırsatları sunduğuna dair olumlu bir algı mevcuttur. Denizcilik bölümünün 'önü açık kaliteli bir bölüm' olarak tavsiye edilmesi ve havacılık-uzay alanındaki öğrencilerin ulusal ve uluslararası yarışmalarda elde ettiği başarılar, mezuniyet sonrası iş bulma potansiyelini olumlu etkileyen faktörler olarak görülmektedir.

Öğrencilerin şehirle ilişkisi, kampüsün uzaklığı nedeniyle oldukça sınırlıdır. Yorumlarda Atakum ilçesi, sosyal hayatın merkezi olarak görülmekle birlikte kiraların daha pahalı olduğu belirtilmiştir. Kampüse daha yakın olan Engiz gibi bölgelerde ise kiralar daha uygun olsa da sosyal imkanların kısıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Öğrenciler, üniversitenin konumu nedeniyle kendilerini şehir hayatından soyutlanmış hissetmektedir.