SAKARYA UYGULAMALI BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ

Öğrenciler arasında, özellikle Sakarya Üniversitesi ile olan ilişkiden kaynaklanan bir eşitsizlik ve ayrımcılık hissi hakimdir. 2019 tarihli bir yorum, SUBÜ öğrencilerinin paylaşılan kampüste açıkça "ikinci sınıf öğrenci muamelesi" gördüğünü ifade etmektedir. Bu durum, yemekhane gibi temel hizmetlerden dışlanmayla somutlaşmıştır. Daha yakın tarihli bir yorumda ise uzaktan eğitim sürecindeki sınavların adil olmaması, eşitlik ilkesinin akademik alanda da zedelendiğine dair bir endişeyi yansıtmaktadır.

Akademik kalite konusunda öğrenci görüşleri belirgin bir şekilde ikiye ayrılmıştır. Bir grup öğrenci, özellikle yakın tarihli yorumlarda, "eğitim kadrosunun çok kıymetli" ve "harika" olduğunu belirterek memnuniyetini dile getirmiştir. Ancak bu olumlu tablonun karşısında, özellikle üniversitenin kuruluş mottosuyla çelişen ciddi eleştiriler de bulunmaktadır. 2020 tarihli bir yoruma göre, mühendislik bölümündeki bazı hocaların "beceriden yoksun" olduğu, Akyazı gibi bir ilçe fakültesinde ise eğitimin "hiç iyi olmadığı" ifade edilmiştir. Bu durum, eğitim kalitesinin fakülteden fakülteye veya bölümden bölüme ciddi farklılıklar gösterebileceğine işaret etmektedir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Derslerin işlenişi ve değerlendirilmesiyle ilgili yorumlar, pratik uygulama ve adalet konularında sorunlar yaşandığını göstermektedir. 2020 yılında yapılan bir eleştiri, mühendislik eğitimindeki temel bir mantık hatasına işaret ederek, "12. hafta fizik 2 konusunun deneyini... 4. hafta yapan" bir sistemden şikayetçi olmuştur. Daha güncel bir sorun olarak ise 2024'te, uzaktan eğitim sürecinde "ne dersler ne de sınavlar adil olmadı" ifadesiyle akademik dürüstlük ve değerlendirme süreçlerindeki eşitsizlik dile getirilmiştir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Üniversitenin fiziksel yapısı, en temel ve en çok eleştirilen sorun alanlarından biridir. SUBÜ'nün kendine ait merkezi bir kampüsünün olmaması ve Sakarya Üniversitesi kampüsünü kullanması, aidiyet eksikliğinin ve "ikinci sınıf" hissinin ana kaynağı olarak görülmektedir. Yorumlarda, SUBÜ'nün varlığını belirten bir tabelanın bile olmaması bu durumu sembolize etmektedir. Ayrıca, fakültelerin Kaynarca ve Akyazı gibi sosyal imkanları kısıtlı ilçelere dağıtılmış olması, öğrenciler için ek zorluklar yaratmaktadır. Bu ciddi yapısal eleştirilere rağmen, birkaç öğrenci Sakarya Üniversitesi ile paylaşılan ana kampüsün konumunu "güzel ve canlı" veya "harika" olarak nitelendirerek mevcut durumdan kısmen memnuniyet duyduğunu belirtmiştir.

Verilen metinlerde kampüs içi ulaşım hakkında spesifik bir yoruma rastlanmamıştır.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Sosyal olanaklar, kampüsün fiziki yapısıyla doğrudan bağlantılı olarak eleştirilmektedir. Özellikle ilçe kampüslerinde sosyal yaşamın neredeyse hiç olmadığı vurgulanmaktadır. Bir öğrenci, Kaynarca Meslek Yüksekokulu'nun bulunduğu konumu "imkanların neredeyse hiç olmadığı bir yer" olarak tanımlayarak, bölgenin acilen sosyal tesislerle desteklenmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu, dağınık yerleşke modelinin öğrencilerin sosyal hayatını olumsuz etkilediğini göstermektedir.

Üniversitenin teknolojik sistemleri, özellikle öğrenci otomasyonu, ciddi sorunlar barındırmaktadır. 2023 yılında yapılan çok sayıda yorum, öğrencilerin ders kaydı yapamadığını ve sisteme giriş yaparken problem yaşadığını göstermektedir. Bu teknik sorunlar, idari birimlerden de yeterli destek alınamamasıyla birleşince, öğrenciler için süreci tam bir "işkence" haline getirmektedir. Sorunların tekrar eden yapısı, altyapının yetersiz ve sorunlu olduğuna işaret etmektedir.

Bu konuda doğrudan ve detaylı bir yorum bulunmamakla birlikte, 2024 tarihli bir eleştiri, ulaşım görevlilerinin tutumunu genel idari memnuniyetsizliğin bir parçası olarak ele almaktadır. Minibüs şoförlerinin de diğer üniversite görevlileri gibi nazik olmadığı ve öğrenciye karşı hoşnutsuz bir tavır sergilediği belirtilmiştir. Bu, ulaşım sorununun sadece erişim değil, aynı zamanda hizmet kalitesi ve personel tutumuyla da ilişkili olduğunu göstermektedir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Yemekhane hizmetleri, öğrenciler arasında yaşanan ayrımcılığın en somut örneklerinden biri olarak gösterilmiştir. 2019 yılındaki bir yoruma göre, SUBÜ öğrencilerinin ana yemekhanede yemek yemesi yasaklanmış ve öğrenciler, "kıç kadar yerde, kart okuma makinası bile olmadan fiş usulü" yemek yemeye mecbur bırakılmıştır. Bu durum, sadece bir hizmet kalitesi sorunu değil, aynı zamanda kampüsteki eşitsizliğin ve dışlanmışlığın bir simgesi olarak algılanmıştır.

Üniversitenin dağınık yerleşke yapısı, özellikle ilçe kampüslerinde okuyan öğrenciler için ciddi barınma sorunlarına yol açmaktadır. 2024 tarihli çarpıcı bir yorum, Kaynarca'da okuyan öğrencilerin Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurdunda kalma haklarının olmadığını, bu durumun öğrencileri okullarını dondurma noktasına getirecek kadar mağdur ettiğini ortaya koymaktadır. Bu durum, üniversite tercihi yapacak öğrenciler için önemli bir uyarı niteliği taşımaktadır.

Üniversitenin imajı, belirsizlikler ve kimlik sorunları etrafında şekillenmektedir. Sakarya Üniversitesi'nden ayrılması ve onun kampüsünde adeta bir "misafir" gibi var olması, en temel imaj problemidir. Öğrencilerin "zoraki" olarak bu üniversitenin mensubu olması ve SAÜ'den diploma almayı tercih etmesi, bu durumu pekiştirmektedir. Teknoloji Fakültesi'nin isminin değiştirilmesi ve 7+1 sisteminin geleceğinin belirsiz olması gibi yapısal kararlar da kafa karışıklığı yaratmıştır. 2021'de bir belgenin başka bir üniversiteden kopyalandığına dair iddia, kurumun akademik ciddiyetine gölge düşürmüştür. Tüm bu olumsuzluklara karşın, nadir de olsa "başarılı bir üniversite" olduğu ve zamanla geliştiği yönündeki olumlu yorumlar, imaj konusunda farklı bakış açılarının da olduğunu göstermektedir.

İdari birimler ve personel tutumu, yorumlarda en ağır ve en tutarlı eleştirileri alan konudur. Öğrenciler, öğrenci işlerinden danışmanlara kadar idari personelin genel olarak kaba, ilgisiz ve çözüm odaklı olmamasından şikayetçidir. "Bilgi almak imkansız", "hiçbir şekilde yardımcı olunmuyor", "terslemek için hevesle bekliyorlar" gibi ifadeler, sorunun ne kadar yaygın olduğunu göstermektedir. Telefonlara cevap verilmemesi, personelin mesai saatlerinde yerinde olmaması ve iletişimin tek yönlü (sadece e-posta ile) olması, 2023 ve 2024 tarihli güncel yorumlarda da tekrar eden şikayetlerdir. Bu durum, "öğretim kadrosu harika yönetimi 0" yorumuyla mükemmel bir şekilde özetlenmiştir.

Mezuniyet sonrası kariyer olanakları konusunda birbiriyle çelişen görüşler mevcuttur. 2024 tarihli bir yorum, üniversitenin yeni olmasına karşın mezunlarının iş bulma şansının "oldukça yüksek" olduğunu belirterek olumlu bir tablo çizmektedir. Buna karşın, 2020 tarihli daha eski bir yorum, üniversitenin en önemli vaatlerinden olan 7+1 işyeri eğitimi modelinin sürdürülebilirliğinin "muamma" olduğunu ve yönetimin öğrencilere staj yeri bulmakta zorlandığını öne sürerek bu konuda ciddi endişeleri dile getirmektedir.

Şehirle ilgili paylaşılan tek yorum, olumsuz bir deneyime işaret etmektedir. İstanbul'dan gelen bir öğrenci, 2024 tarihli yorumunda, öğrenciye yönelik hoşnutsuz tavrın sadece üniversite personeliyle sınırlı olmadığını, bunun "genel olarak Sakarya'ya has gözlemlediği bir durum" olduğunu belirtmiştir. Bu algı, şehirdeki sosyal adaptasyonun zor olabileceğine dair bir izlenim yaratmaktadır.