NUH NACİ YAZGAN ÜNİVERSİTESİ

Yorumlar arasında, üniversite içinde maddi duruma dayalı bir ayrımcılık ve adaletsizlik algısı göze çarpmaktadır. Bir öğrenci, maddi durumu iyi olmayanlarla dalga geçildiğini ve aşağılandığını iddia ederken, başka bir yorumda ise öğrencilerin sırf para kazanmak amacıyla bilerek derslerden bırakıldığı öne sürülmektedir. Bu ifadeler, okulda eşitlikçi bir ortam olmadığına dair ciddi endişeleri yansıtmaktadır.

Eğitim kalitesi ve akademik kadro hakkında çelişkili görüşler bulunmaktadır. Bir yandan Diş Hekimliği Fakültesi özelinde eğitim sistemi ve hocalar övgü alırken, bazı öğrenciler genel eğitimi 'gayet başarılı' veya 'fena değil' olarak nitelendirmektedir. Diğer yandan, çok sayıda yorumda eğitimin 'vasat' veya 'berbat' olduğu, hocaların gereksiz müdahalelerde bulunduğu ve derslerin boş geçtiği gibi ciddi eleştiriler yer almaktadır. Bu durum, eğitim kalitesinin fakülteden fakülteye veya bölümden bölüme önemli ölçüde değişiklik gösterdiğine işaret etmektedir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Derslerin işlenişi ve değerlendirme süreçleri hakkında ciddi ve olumsuz iddialar bulunmaktadır. Öğrencilerin daha fazla para ödemesi için kasıtlı olarak derslerden bırakıldığı ve derslerin sık sık boş geçtiği yönündeki eleştiriler, akademik süreçlere dair güvensizliği ortaya koymaktadır.

Güvenlik hizmetlerine dair sınırlı sayıda ve çelişkili yorum bulunmaktadır. Bir yorumcu güvenliği 'sıkıcı' olarak nitelendirirken, bir diğeri kampüs güvenliğini 'güzel' bulduğunu ifade etmiştir. Diş Hekimliği Fakültesi girişindeki güvenlik elemanının tutumu ise özellikle övülmüştür.

Kampüsün fiziki yapısı ve atmosferi hakkında zıt görüşler mevcuttur. Bazı yorumcular kampüsü 'etkileyici', 'güzel' ve 'modern' bulurken, mimari açıdan Koç Üniversitesi'ne benzediğini belirtmektedir. Ancak diğer bir grup ise kampüsü 'dağın başına atılmış boş bir yapı' veya 'tarla içerisinde' bir alan olarak tanımlayarak konumunu ve çevresini olumsuz bulmaktadır. Kampüsteki köpeklerin varlığı ise bazı öğrenciler için okulu katlanılır kılan tek unsur olarak esprili bir dille ifade edilmiştir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

2016 yılında yapılan bir yorumda, FETÖ olayları kapsamında kapatılan Melikşah Üniversitesi'nden gelen 900 öğrencinin üniversiteye yatay geçiş yapmasının kurum için zorlayıcı olacağı düşüncesi dile getirilmiştir. Bu, üniversitenin o dönemdeki olağanüstü bir duruma verdiği tepkiyi yansıtan tek yorumdur.

Üniversitedeki sosyal yaşam ve etkinlikler, en zayıf yönlerden biri olarak görülmektedir. Yorumlarda 'üniversite ortamı olmayan, etkinlik alanında bitik bir okul' tanımı yapılırken, özellikle mezuniyet törenlerinin yetersiz ve kötü organizasyonu defalarca eleştirilmiştir. Öğrencilerin küçük ve kapalı alanlarda törene zorlanması, parayla rezil olmak olarak yorumlanmıştır. Bu olumsuz tablo içindeki tek parlak nokta, kampüsteki köpeklerle ilgilenen öğrenci kulübünün varlığına yapılan olumlu atıftır.

Teknolojik altyapı, özellikle 2013 tarihli bir yorumda sert bir şekilde eleştirilmiştir. O dönemde dahi üniversitenin doğru dürüst bir internet altyapısına sahip olmaması ve hiçbir bilimsel veri tabanına üyeliğinin bulunmaması 'bilime ne gerek var ki?' şeklinde ironik bir sorgulamaya neden olmuştur. Bu durum, üniversitenin teknolojik ve akademik kaynak sağlama konusundaki yetersizliğini göstermektedir.

Üniversitenin konumu ve ulaşım imkanları, yorumlarda en çok şikayet edilen konuların başında gelmektedir. Kampüsün şehir merkezine çok uzak olduğu, 'dağın başında' veya 'tarla içinde' yer aldığı sıklıkla vurgulanmıştır. Belediye tramvay hattının bile kampüse tam ulaşmadan son bulması ve öğrencilerin belirli saatlerden sonra otostop çekmek zorunda kalması gibi somut örnekler, ulaşımın ne denli büyük bir sorun olduğunu göstermektedir. Bu durum, öğrenci deneyimini doğrudan olumsuz etkileyen kritik bir faktör olarak görülmektedir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır. Ancak Diş Hekimliği Fakültesi'ndeki muayene ve dolgu ücretlerinin yüksekliğine dair bir yorum, üniversite bünyesindeki hizmetlerin fiyatlandırmasına yönelik genel bir eleştiri olarak okunabilir.

Yurtlarla ilgili yorumlar, sunulan imkanların vaatlerle uyuşmadığını ve temel ihtiyaçlarda sorunlar yaşandığını göstermektedir. 2013 tarihli bir yorum, öğrencilerin 'sınırsız internet var' vaadiyle kandırıldığını belirtirken, daha güncel bir yorumda kız yurdunda sıcak suyun sürekli kesildiği ve bu durumun hastalıklara yol açtığı ifade edilmektedir.

Üniversitenin imajı, yapılan yorumlarda ciddi şekilde yıpranmış görünmektedir. En sık tekrarlanan ve en ağır eleştiri, kurumun bir 'ticarethane' veya 'müşteri odaklı ticaret yuvası' olarak görülmesidir. Öğrencilerin müşteri olarak görüldüğü, para kazanma uğruna baskı uygulandığı ve motivasyonlarının bozulduğu iddiaları bu algıyı güçlendirmektedir. Üniversitenin adının bile bazıları için şaşkınlık ve alay konusu olması, marka bilinirliği ve saygınlığı konusunda sorunlar yaşandığını göstermektedir. Bu olumsuz imaja karşın, az sayıda da olsa üniversiteyi 'Kayseri'ye değer katan bir kurum' olarak gören veya Atatürk'ün izinde olduğunu düşünen olumlu yorumlar da mevcuttur.

İdari personel ve birimlerle (özellikle öğrenci işleri ve muhasebe) ilgili deneyimler ezici bir çoğunlukla olumsuzdur. Personelin 'hadsiz ve üslupsuz' olduğu, telefonlara cevap vermediği veya lakayt bir tavır sergilediği yönünde ciddi şikayetler bulunmaktadır. Öğrenci işleri ve muhasebe gibi kritik birimlere ulaşmanın neredeyse imkansız olduğu, dakikalarca bekletilip telefonun kapatıldığı belirtilmiştir. Bu durumun aksine, Diş Hekimliği Fakültesi'ndeki bazı idari personelin (Fatma Hanım gibi) ilgili ve güler yüzlü tavrı ise olumlu bir istisna olarak öne çıkmaktadır.

Verilen metinlerde mezunların iş bulma olanakları veya kariyer fırsatları hakkında doğrudan bir yoruma rastlanmamıştır.

Yorumlarda doğrudan Kayseri şehir yaşamına dair bir değerlendirme bulunmamakla birlikte, üniversitenin şehirden kopuk ve uzak konumu, öğrencilerin şehirle bütünleşmesini engelleyen en önemli faktör olarak sürekli vurgulanmaktadır. Bu durum, dolaylı olarak öğrencilerin şehirdeki sosyal ve kültürel olanaklardan yeterince faydalanamadığına işaret etmektedir.