KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Akademik kadro ve eğitim kalitesi hakkında ciddi bir görüş ayrılığı bulunmaktadır. Bir grup öğrenci ve veli, özellikle Eğitim ve İlahiyat gibi fakültelerdeki hocaları 'mükemmel', 'birikimli' ve 'özverili' olarak tanımlayarak büyük bir memnuniyet dile getirmektedir. Diğer yandan, 2014 yılında düzenlenen 'Evrim Yalanı' başlıklı bir konferans, üniversitenin akademik vizyonuna yönelik sert eleştirilere yol açmış ve bilimsel seviyesinin sorgulanmasına neden olmuştur. Genel kanı, üniversitenin fiziki gelişmişliğine rağmen akademik olarak daha fazla ilerlemeye ihtiyaç duyduğu yönündedir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Verilen metinlerde derslerin içeriği veya işlenişi hakkında detaylı bir yorum bulunmamaktadır. Ancak 2014 tarihli bir yorum, akademik ciddiyet konusunda soru işaretleri doğurmaktadır. Bu yoruma göre dersleri geçmenin oldukça kolay olduğu anlaşılmaktadır.

Güvenlik konusunda yapılan tek yorum, üniversitede bu konuya önem verildiğini göstermektedir.

Kampüsün fiziki yapısı, en çok övgü alan konuların başında gelmektedir. Yorumlarda üniversite sık sık 'botanik parkı gibi', 'yeşil ve butik' ve 'modern' olarak betimlenmektedir. Özellikle peyzaj, çevre düzenlemesi, yeni binalar ve kütüphane genel bir beğeni toplamaktadır. Ancak bu olumlu tabloya gölge düşüren bazı ciddi sorunlar da vardır. 2015 tarihli bir yoruma göre Fen-Edebiyat Fakültesi'nin 'liseden bozma' eski bir bina olması ve yakın tarihli bir başka yorumda İslami İlimler Fakültesi'ndeki tuvaletlerin 'hijyen sıfır' denilecek kadar kirli olması önemli eleştirilerdir. Ayrıca kampüs içi kafelerin 'vasat' bulunduğu da belirtilmiştir.

Kampüsün yokuşlu bir arazi üzerine kurulu olması, öğrenciler için tekrar eden bir şikayet konusudur. Yorumlar, kampüs içindeki binalara ve fakültelere ulaşımın yorucu olabildiğini göstermektedir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Sosyal yaşam, öğrencilerin en çelişkili ve şikayetçi olduğu alanlardan biridir. Bir kesim kampüs ortamını 'sıcak, samimi' ve insan ilişkilerini olumlu bulurken, daha baskın olan diğer görüş, üniversite ve şehrin sosyal olanaklar açısından son derece yetersiz olduğunu savunmaktadır. Özellikle büyük şehirlerden gelen öğrenciler için sosyal hayatın 'cafeden başka bir şey' sunmadığı ve bu durumun büyük bir hayal kırıklığı olduğu vurgulanmaktadır.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Verilen metinlerde üniversiteye toplu taşıma veya özel araçla ulaşım hakkında detaylı bir yoruma rastlanmamıştır. Yalnızca bir yorum, konuya olumlu bir perspektiften yaklaşmaktadır.

Uluslararası olanaklar ve yabancı dil eğitimi hakkında doğrudan bir değerlendirme bulunmamaktadır. Ancak, bir öğrencinin Erasmus+ programı aracılığıyla üniversitede bulunmuş başka bir öğrenciyle iletişime geçmeye çalışması, okulda bu tür uluslararası değişim programlarının aktif olarak yürütüldüğüne dair dolaylı bir kanıt sunmaktadır.

Yeme-içme olanakları hakkında farklı görüşler mevcuttur. 2015 yılındaki bir yorumda Ramazan ayında yemekhanenin kapatılması eleştirilirken, daha güncel bir yorumda yemek sıkıntısı olmadığı belirtilmiştir. Kampüs içindeki kafelerin genel olarak 'vasat' bulunduğu, ancak okulun hemen dışındaki caddede daha iyi seçeneklerin yer aldığı ifade edilmiştir.

Doğrudan yurt olanaklarına dair bir yorum bulunmamakla birlikte, 2014 tarihli bir yorum şehirdeki barınma maliyetlerinin yüksekliğine işaret etmektedir. Şehirdeki yoğun mülteci nüfusunun kiralarda artışa neden olduğu ve bunun öğrencileri ekonomik olarak zorladığı anlaşılmaktadır.

Üniversitenin imajı, kimin gözünden bakıldığına göre değişmektedir. Yerel halk, veliler ve bazı öğrenciler için kurum 'Kilis'in iftihar kaynağı' ve 'şehrin aydınlık yüzü' potansiyeli taşıyan, bölgenin gelişimine katkı sağlayan önemli bir yatırımdır. Ancak özellikle ilk kurulduğu yıllara ait eleştirel yorumlar, üniversitenin 'seçimlerden önce açılsın da adı kalsın' mantığıyla kurulduğunu iddia etmektedir. Güncel yorumlarda ise 'Bayburt Üniversitesinden hallice' gibi küçümseyici ifadelerle akademik prestijinin sorgulandığı görülmektedir. Genel olarak üniversite, fiziki gelişimiyle takdir toplarken, genel imajı ve prestiji konusunda tartışmalı bir konumdadır.

Üniversitenin idari kadrosu ve personeli hakkında yapılan yorumlar istisnasız olumludur. Öğrenciler ve veliler, yönetimin, rektörün ve personelin genel olarak 'özverili', 'yardımcı' ve 'mükemmel' bir hizmet anlayışına sahip olduğunu belirtmektedir.

Öğrencilik sırasında veya sonrasında sunulan iş ve kariyer fırsatları hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır. Sadece 2011 yılına ait bir yorum, kampüs içinde sınırlı da olsa part-time çalışma imkanının olabildiğini göstermektedir.

Kilis şehri, öğrenci yorumlarında en olumsuz ve en belirleyici faktör olarak öne çıkmaktadır. Birkaç yorumda şehrin 'sakin' doğası ve insanlarının 'samimi' oluşu gibi olumlu özelliklere değinilse de, genel algı son derece negatiftir. Özellikle 2014'ten bu yana yapılan yorumlarda, şehirdeki yoğun Suriyeli mülteci nüfusunun yarattığı sosyal ve kültürel değişim, 'yobaz diyarı ve mülteci kampı gibi şehir' veya 'kendinizi Suriye'de hissedersiniz' gibi çok sert ifadelerle eleştirilmiştir. Bu durumun, öğrencilerde bir yabancılaşma hissine ve sosyal hayattan kopukluğa yol açtığı anlaşılmaktadır.