İZMİR TINAZTEPE ÜNİVERSİTESİ

Öğrenciler arasında adalet ve eşitlik konularında ciddi endişeler ve şikayetler bulunmaktadır. Özellikle deprem sonrası dönemde diğer birçok üniversite finalleri çevrimiçi yaparken Tınaztepe'nin yüz yüzede ısrar etmesi, 'eğitimde eşitlik ilkesine uymama' olarak eleştirilmiştir. Fakülteler arasında ayrımcılık yapıldığı, Tıp Fakültesi'ne özel törenler düzenlenirken ön lisans bölümlerinin mezuniyet törenlerinin iptal edildiği iddia edilmektedir. Ayrıca, başörtülü çalışanlara yönelik olumsuz bir tutum olduğu ve bursların adil dağıtılmadığına dair suçlamalar da geçmiş yıllardaki yorumlarda yer almıştır.

Akademik kadro ve eğitim kalitesi konusunda çelişkili görüşler mevcuttur. Bir grup öğrenci, hocaların alanlarında kaliteli ve yetkin olduğunu belirtirken, bu olumlu görüşler son yıllardaki yoğun eleştirilerin gölgesinde kalmaktadır. Özellikle 2020 yılındaki bir yorumda, Tıp Fakültesi'ndeki temel tıp akademisyenlerinin eksikliği ve kurumun bilimsel yaklaşımdan uzak olduğu sert bir dille eleştirilmiştir. Daha güncel şikayetler arasında ise Ebelik gibi bazı bölümlerin kadrosunun zayıf olması, ders programlarının öğrenciden çok hocaların müsaitliğine göre ayarlanması ve eğitimde öğrenci odaklı bir yaklaşımın bulunmaması yer almaktadır.

Burs olanakları konusunda olumsuz bir algı hakimdir. Mevcut yorumlar, burs verme sürecinde adaletsizlikler yaşandığını düşündürmektedir. Özellikle bir öğrencinin, kendisinden daha düşük akademik başarıya sahip başka öğrencilere tam burs verilirken kendisine verilmediğini belirtmesi, burs sisteminin şeffaflığı ve liyakate dayalı olup olmadığı konusunda soru işaretleri yaratmaktadır.

Derslerin işlenişi ve planlanması konusunda ciddi eleştiriler bulunmaktadır. Öğrenciler, ders programlarının kendilerinin ihtiyaçlarına göre değil, öğretim üyelerinin boş zamanlarına göre düzensiz bir şekilde hazırlandığından şikayetçidir. Fiziksel imkanların yetersizliği nedeniyle derslerin hastane kütüphanesi gibi uygun olmayan mekanlarda işlenebildiği belirtilmiştir. Özellikle pandemi ve sonrası dönemde, derslerin online verilip sınavların yüz yüze yapılması gibi tutarsız uygulamalar ve bazı derslerde kayıt veya not paylaşılmaması öğrencileri mağdur etmiştir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Üniversitenin kampüsü, Buca'da yüksek bir konumda yer alması sebebiyle manzarasıyla övgü toplasa da, yapısal sorunlar ve bitmeyen inşaat hali en çok eleştirilen yönleridir. Yorumlar, kampüsün yıllardır "inşaat halinde" olduğunu ve bu durumun hem çevredeki sakinler için gürültü kirliliğine yol açtığını hem de öğrencilere "yarı bitmemiş" bir okul hissi verdiğini göstermektedir. Kampüsün mimari tasarımı beğenilse de, konumu itibarıyla çevresinde öğrencilerin vakit geçirebileceği sosyal mekanların olmaması önemli bir eksiklik olarak belirtilmektedir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Üniversite, kuruluş sürecinde İzmir yerel siyasetinin merkezinde yer alan önemli bir tartışmayla gündeme gelmiştir. 2019 öncesi dönemde, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Kültürpark içerisindeki değerli bir binanın üniversiteye tahsis edilmesi kararı kamuoyunda tartışmalara yol açmıştır. Bu kararın, dönemin belediye başkanı değiştikten sonra yeni başkan Tunç Soyer tarafından iptal edilmesi ve üniversiteye başka bir yer gösterilmesi, kurumun siyasi ve idari ilişkilerle iç içe bir başlangıç yaptığını göstermektedir.

Üniversitedeki sosyal yaşam, kampüsün konumu nedeniyle kısıtlı görünmektedir. Öğrenciler, öğle aralarında veya ders sonrasında gidebilecekleri mekanların kampüs çevresinde bulunmamasından yakınmaktadır. Buna karşın, üniversitenin 2022'de düzenlediği ve Pera gibi tanınmış bir grubun sahne aldığı, öğrencilere ücretsiz olan "İztüfest" gibi büyük çaplı organizasyonlar, sosyal hayatı canlandırmaya yönelik olumlu bir çaba olarak dikkat çekmektedir. Bu durum, günlük sosyal imkanların zayıf, ancak dönemsel etkinliklerin mevcut olduğunu göstermektedir.

Üniversitenin teknolojik altyapısı yetersiz bulunmaktadır. Öğrenciler, derslerde sunum yapmak için kendi kişisel bilgisayarlarını getirmek zorunda kaldıklarını, okulun bu konuda hiçbir donanım sağlamadığını belirtmektedir. Ayrıca, kayıt yenileme dönemlerinde üniversitenin web sitesinin çökmesi veya çok yavaş çalışması, altyapının yetersiz olduğunun bir başka göstergesi olarak eleştirilmiştir.

Üniversitenin Buca'nın yüksek ve merkezi olmayan bir noktasında konumlanması, ulaşımı öğrenciler için önemli bir sorun haline getirmektedir. Yorumlarda kampüse ulaşımın zor olduğu sıkça dile getirilmiştir. Bu durum sadece günlük gidiş gelişi değil, aynı zamanda staj gibi zorunlu faaliyetleri de etkilemektedir. Özellikle öğrencilerin, üniversite tarafından hiçbir ulaşım desteği sağlanmadan, İzmir'in uzak ilçelerindeki hastanelere staj için gönderilmesi ve bu yolculukların 4-5 saati bulması ciddi bir mağduriyet olarak öne çıkmaktadır.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Kampüs içerisindeki yemekhane veya kafeteryaların kalitesi ve fiyatları hakkında doğrudan bir yorum bulunmamaktadır. Ancak, staj yapan öğrencilere yemek desteği verilmemesi, üniversitenin öğrenciye yönelik hizmetlerindeki bir eksiklik olarak birden fazla yorumda vurgulanmıştır.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Üniversitenin imajı, öğrenciler arasında oldukça olumsuzdur ve bu imajın merkezinde finansal politikalar yer almaktadır. Kurum, sık sık "paragöz", "ticaret yuvası" ve "öğrenci düşmanı" gibi sert ifadelerle anılmaktadır. Özellikle mevcut öğrencilere uygulanan fahiş zamlar, bu algının temelini oluşturmaktadır. Mezuniyet törenlerinin ücret protestosu nedeniyle iptal edilmesi gibi olaylar, kurumun öğrenci memnuniyetini önemsemediği yönündeki imajını güçlendirmiştir. Bağlı olduğu hastanede yaşandığı iddia edilen tıbbi ve hizmet hataları da üniversitenin genel itibarına zarar vermektedir. Bu olumsuz tabloya karşın, kurucuyu savunan ve Kıbrıs'taki üniversitelerle kıyaslayarak Tınaztepe'yi daha iyi bulan tekil bir yorum da mevcuttur.

İdari personele yönelik deneyimler, departmanlara göre büyük farklılıklar göstermektedir. Özellikle öğrenci işleri ve kayıt birimlerindeki personel, birden fazla yorumda "ilgisiz", "yardımcı olmayan" ve hatta "saygısız" olarak nitelendirilmiştir. Bu durum, özellikle yatay geçiş gibi işlemler için okula gelen öğrencilerin kayıt yaptırmadan geri dönmesine neden olmuştur. Buna karşılık, üniversiteye bağlı hastanenin sekreterlik ve hemşirelik gibi birimlerindeki çalışanlar, nazik, çözüm odaklı ve güler yüzlü tavırlarıyla övgü toplamaktadır. Bu durum, kurumun akademik ve sağlık hizmetleri kanatları arasında belirgin bir hizmet kültürü farkı olduğunu düşündürmektedir.

Üniversitenin staj (iş ve kariyer hazırlığı) konusundaki performansı en çok eleştirilen alanlardan biridir. Tanıtımlarda vadedilen staj imkanlarının aksine, öğrencilerin İzmir'in çok uzak ilçelerindeki hastanelere gönderildiği ve bu durumun 4-5 saati bulan yolculuklara neden olduğu belirtilmektedir. Üniversitenin bu zorunlu stajlar için öğrencilere yemek veya yol masrafı gibi hiçbir maddi destek sağlamaması, öğrencilerin kendilerini mağdur hissetmesine yol açmaktadır.

Verilen metinlerde İzmir şehir yaşamının genel avantajları veya dezavantajları hakkında bir yorum bulunmamaktadır. Yorumlar daha çok üniversitenin şehir içindeki konumu ve ulaşım sorunları üzerine odaklanmıştır.