İZMİR KAVRAM MESLEK YÜKSEKOKULU

Adalet ve eşitlik konusunda yapılan tek yorum, bir öğretim görevlisinin notlandırma sistemine yönelik ciddi bir eleştiri içermektedir. Bu yoruma göre, haksız ve adil olmayan puanlamalar yapılmış, öğrencinin kişisel durumları bilinmesine rağmen duyarsız davranılmış ve daha az hak eden öğrencilere yüksek notlar verilerek ayrımcılık yapılmıştır. Bu durum, okul içindeki akademik değerlendirme süreçlerinde adaletsizlik yaşanabildiğine dair bir endişe yaratmaktadır.

Akademik kalite konusunda öğrenci görüşleri ciddi farklılıklar göstermektedir. Bir yanda, özellikle son dönemde yapılan bazı yorumlarda eğitimden ve akademik kadrodan memnuniyet dile getirilirken, diğer yanda çok sayıda öğrenci eğitimin yetersizliğinden şikayet etmektedir. Eleştiriler genellikle ders içeriklerinin güncel olmadığı, lise konularının tekrarı niteliğinde olduğu ve online eğitimden farksız, tekdüze bir anlatım metodu izlendiği yönündedir. Özellikle 4-5 yıl önceki yorumlarda hazırlık sınıfının yetersizliği ve tüm yılı iki hocayla geçirmenin yarattığı tekdüzelik vurgulanırken, bir öğrenci ise spesifik bir hocanın adil olmayan notlandırması ve aşağılayıcı üslubu nedeniyle kişisel olarak zor bir süreç yaşadığını belirtmiştir. Buna karşın, bazı eski tarihli yorumlarda hocaların alanlarında uzman ve doktoralı olduğu, bir başka güncel yorumda ise eğitmenlerin ilgili olduğu ifade edilerek çelişkili bir tablo çizilmektedir.

Bu kategori altındaki yorumlar son derece olumsuz olup, okulun ücret politikasını hedef almaktadır. Özellikle son bir yıl içindeki yorumlarda, okulun yaptığı fahiş zamlar "dolandırıcılık" olarak nitelendirilmektedir. Yıllık ücretin dolar bazında belirlenip (3000 Dolar) tek seferde istenmesi, ödeme için sadece 5 gün gibi çok kısa bir süre tanınması ve gecikme durumunda aylık %10 gibi yüksek bir faiz uygulanması, öğrencilerin en çok şikayet ettiği konulardır. Bu durum, okulun eğitimden çok ticari kaygılarla hareket ettiği algısını güçlendirmektedir.

Verilen metinlerde derslerin içeriği, işleniş biçimi veya çeşitliliği hakkında spesifik bir yoruma rastlanmamıştır. Yorumlar daha çok genel eğitim kalitesi ve öğretim görevlilerinin tutumları üzerinedir.

Okulun konumu ve çevresindeki güvenlik, öğrenciler için en büyük endişe kaynaklarından biridir. Yorumlarda okulun bulunduğu bölge, "tehlikeli", "ankaranın çinçini, istanbulun esenleri kadar tehlikeli", "it kopuğun sarhoşun bulunduğu bir mevki" gibi ifadelerle tanımlanmaktadır. Özellikle kadın öğrencilerin akşam saatlerinde okuldan çıkmaktan korktuğu, hatta bir öğrencinin bu nedenle kaydını sildirdiği belirtilmiştir. Çevredeki "ayyaşlar, sarhoşlar" ve "bağımlılarla beraber her sabah okula yürüme" durumu, günlük bir sorun olarak aktarılmaktadır. Okulun kendi güvenliğinin ise "ayakta uyuduğu" iddia edilerek yetersiz bulunduğu görülmektedir.

Okulun fiziki yapısı ve kampüs ortamı, en çok şikayet edilen konuların başında gelmektedir. Yorumların neredeyse tamamı olumsuzdur. Öğrenciler, okulun bir üniversite atmosferi taşımadığını, adeta bir dershane veya "lisenin bir tık büyüğü" olduğunu sıkça dile getirmektedir. Bina "eski püskü" olarak nitelendirilmekte, sürekli damlayan tavanlar, basık ve havasız sınıflar gibi ciddi sorunlardan bahsedilmektedir. Amfi gibi üniversiteye özgü mekanların olmaması, derslerin gelişi güzel yerleştirilmiş sandalyelerde işlenmesi ve kütüphanenin küçüklüğü de eleştirilen diğer noktalardır. Okulun bahçesi ise hem çok küçük olması hem de sürekli sigara içilmesi nedeniyle kullanışsız bulunmaktadır. Yaklaşık dört yıl önceki bir yorumda laboratuvar ve atölyelerin donanımlı olduğu belirtilse de, bu olumlu görüş genel ve güncel şikayetlerin gölgesinde kalmaktadır.

Okulun fiziki yapısı tek ve küçük bir binadan ibaret olduğu için kampüs içi ulaşım (fakülteler arası ring, yürüme mesafeleri vb.) hakkında herhangi bir yorum bulunmamaktadır.

Verilen metinlerde okul içindeki siyasi olaylar, öğrenci grupları veya herhangi bir politik gerilim hakkında bir yoruma rastlanmamıştır.

Okuldaki sosyal yaşam ve arkadaşlık ortamı hakkında yapılan yorumlar olumsuzdur. Okula genellikle düşük puanlarla gelindiği algısı nedeniyle, öğrenci profilinin zayıf olduğu ve bu durumun arkadaşlık ilişkilerine de yansıdığı belirtilmektedir. Bir öğrenci, bu durumu “arkadaşlık açısından da pek bişey beklemeyin” diyerek özetlemiştir. Kampüsün fiziki yetersizliği, özellikle sosyalleşme alanı olan bahçenin küçük ve dumanaltı olması da sosyal hayatı olumsuz etkileyen bir diğer faktördür.

Verilen yorumlar arasında, okulun genel teknolojik altyapısı, internet erişimi veya dijital öğrenme platformları hakkında spesifik bir değerlendirme bulunmamaktadır. Sadece dört yıl önceki bir yorumda laboratuvar ve atölyelerin donanımlı olduğundan bahsedilmiş, bu da belirli bölümler için teknolojik imkanların yeterli olabileceğine işaret etmektedir.

Yorumlarda toplu taşıma araçları veya kampüse ulaşım süreci hakkında doğrudan bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak bir yorumda "ulaşım açısından iyi" olduğu belirtilmiş, fakat bu olumlu durumun okulun çevresindeki olumsuzluklar nedeniyle anlamsızlaştığı vurgulanmıştır. Dolayısıyla, ulaşımın kolay olduğu ancak varılan noktanın sorunlu olduğu anlaşılmaktadır.

Uluslararası fırsatlar ve yabancı dil eğitimiyle ilgili yorumlar, tamamen Erasmus ofisinin olumsuz tutumuna odaklanmıştır. Öğrenciler, genel bilgi almak için gittikleri ofiste çalışan personelin kendilerini terslediğini, aşağılayıcı bir üslupla konuştuğunu ve bilgi vermeyi reddederek internet sitesine yönlendirdiğini belirtmektedir. Bu durum, okulun sunduğu uluslararası fırsatlara erişimde ciddi bir idari engel ve iletişim sorunu olduğunu göstermektedir. Yabancı dil eğitiminin kalitesine dair ise Uygulamalı İngilizce ve Çevirmenlik bölümündeki bir öğrencinin yaşadığı olumsuz hoca deneyimi dışında bir yorum bulunmamaktadır.

Okuldaki yeme-içme olanakları ve fiyatlandırma politikası, istikrarlı bir şekilde eleştirilen konular arasındadır. Yorumlar, yemeklerin ve kantin ürünlerinin "aşırı pahalı" olduğu yönünde birleşmektedir. Beş yıl önce bir öğrencinin tek öğün yemeği 18 TL olarak belirtmesi, o dönemin koşullarında bile yüksek bir fiyat olarak görülmüştür. Ayrıca, yemekhanenin sadece öğretmenlere rezerve edilmesi veya final haftası gibi kritik bir zamanda tadilata alınarak kantinin de kapatılması gibi yönetimsel sorunlar, öğrencilerin mağduriyetini artırmıştır. Okulun öğrencileri birer "müşteri" olarak gördüğü ve "sövüşlediği" algısı oldukça yaygındır.

Verilen metinlerde okulun yurtları veya öğrencilere sunduğu barınma imkanları hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Üniversitenin imajı, yorumlarda en sert şekilde eleştirilen ve en çelişkili görüşleri barındıran kategoridir. Özellikle son birkaç yıla ait yorumlar, okulu "para tuzağı", "dükkan", "lise 5" ve hatta "ahır" gibi çok ağır ifadelerle tanımlamaktadır. Öğrencilerin ortak hissi, paralarıyla rezil oldukları, iki yıllarının yandığı ve okulun bir üniversite kimliğinden tamamen uzak olduğudur. Kayıt sildiren bir öğrenciye bir görevlinin "git kurtar kendini" demesi, kurumun kendi içindeki olumsuz algıyı dahi gözler önüne sermektedir. Buna karşın, 4-5 yıl öncesine ait yorumlarda okul "mükemmel", "gelişmiş ve çağdaş" bir kurum olarak tanımlanmakta ve diplomasının bir "ayrıcalık" olduğu belirtilmektedir. Bu keskin tezat, okulun imajının zamanla büyük bir erozyona uğradığını veya deneyimlerin kişiden kişiye dramatik şekilde değiştiğini düşündürmektedir. 2011 yılına ait "çorapçılık bölümü" ile ilgili esprili yorumlar ise okulun ilk yıllarındaki niş ve belki de yanlış anlaşılan bir yönüne dair tarihi bir iz bırakmaktadır.

İdari personel hakkındaki görüşler, tıpkı okulun genel imajı gibi, zaman ve birim bazında büyük farklılıklar göstermektedir. Dört yıl önceki yorumlarda, okul müdürünün her öğrenciye bizzat mail atması gibi örneklerle idari birimlerin ve yöneticilerin çok ilgili ve cana yakın olduğu belirtilmiştir. Ancak son birkaç yıldaki yorumlar, bu olumlu tabloyu tamamen tersine çevirmektedir. Özellikle Erasmus ofisi çalışanları, öğrencilere karşı "ters", "aşağılayıcı" ve "profesyonel olmayan" tavırlar sergilemekle suçlanmaktadır. Benzer şekilde, okul müdürünün bir öğrenciye karşı "aşağılayıcı" bir tavır takındığı, öğrenci işlerinin ise "yokmuş gibi" davrandığı ve staj koordinatörünün öğrencileri azarladığı iddia edilmektedir. Buna karşın, bir yorumda muhasebe ve öğrenci işleri gibi birimlerin iyi olduğu belirtilerek, kurum içinde bile tutarlı bir hizmet kalitesi olmadığına işaret edilmiştir.

Verilen metinlerde okulun mezunlarına sunduğu iş ve kariyer fırsatları, staj imkanları veya sektörle olan ilişkileri hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır. Yalnızca bir yorumda staj koordinatörünün olumsuz tavrından bahsedilmiş, ancak bu staj bulma sürecine dair bir bilgi içermemektedir.

Öğrencilerin yorumları, okulun İzmir'in genel imajıyla ve sosyal dokusuyla taban tabana zıt bir konumda yer aldığını göstermektedir. Okul çevresi, kültürel ve sosyal olanaklardan uzak, tekinsiz bir bölge olarak tanımlanmaktadır. Yorumlarda bölgedeki mülteci yoğunluğuna dikkat çekilerek, abartılı bir dille "okul izmir değil suriye afganistan gibi bi yerde" ve "suriyeliler resmen işgal etmiş alanı türk yer bulamazsın" gibi ifadeler kullanılmıştır. Bu durum, "sırf izmir'de olduğu için" okulu tercih eden öğrencilerin büyük bir hayal kırıklığı yaşamasına neden olmaktadır.