HİTİT ÜNİVERSİTESİ

Adalet ve eşitlik, üniversite hakkındaki en ağır ve en tutarlı eleştirilerin merkezinde yer almaktadır. Yorumlarda 'torpil', 'adam kayırma' ve 'aile şirketi' gibi ifadeler defalarca tekrarlanmaktadır. Özellikle siyasilerin yakınlarının liyakatsiz bir şekilde akademik ve idari kadrolara yerleştirildiği iddiaları öne çıkmaktadır. Bir kullanıcı, bu sistemi "genelde şikayet ettigin adamı aynı adama şikayet ediyorsun" diyerek çaresizliğini dile getirmiştir. Bu durumun sadece işe alımlarda değil, öğrenci-hoca ilişkilerinde bile etkili olduğu, bazı öğrencilerin hocalar tarafından kayrıldığı iddia edilmektedir.

Akademik kadro ve eğitim kalitesi konusunda yorumlar arasında ciddi bir çelişki bulunmaktadır. 2011 gibi daha eski tarihli bir yorumda Fizik bölümündeki hocaların kalitesinden övgüyle bahsedilirken, bu durum genellikle üniversitenin Gazi Üniversitesi'nden ayrılmış olmasına bağlanmaktadır. Bazı bölümlerin (İlahiyat, Kimya Mühendisliği) görece daha iyi olduğu belirtilmiştir. Ancak, özellikle son yıllardaki yorumlar bu olumlu tabloyu tersine çevirmektedir. Liyakatsiz ve torpille atandığı iddia edilen, "koyun güdemeyecek" olarak nitelenen akademisyenlerden şikayet edilmekte, eğitimin son derece yetersiz olduğu ve bazı fakültelerin adeta bir meslek yüksekokulu seviyesinde kaldığı öne sürülmektedir. Önemli fakültelerin (Eğitim, Hukuk, İletişim vb.) bulunmaması da büyük bir eksiklik olarak görülmektedir.

Verilen metinlerde burs ve maddi destek olanakları hakkında doğrudan bir bilgi veya tecrübe paylaşımına rastlanmamıştır. Sadece bir yorumda dolaylı olarak bu beklentiden bahsedilmiştir.

Derslerle ilgili yorumlar genellikle olumsuz ve spesifik olarak mühendislik fakültesine odaklanmış durumda. Özellikle Kimya Mühendisliği bölümü "kıyamet" olarak nitelendirilerek derslerin gereksiz zor olduğu vurgulanıyor. 2007 tarihli bir yorumda, üniversitenin yeni kurulmasıyla mühendislik fakültesinde vize sisteminin iki vizeden tek vizeye düşürülmesi gibi yapısal bir değişiklikten bahsedilmiştir.

Güvenlik konusunda sadece bir yoruma rastlanmış olup, bu yorum kampüs alanındaki inşaat çalışmalarından kaynaklanan fiziksel tehlikelere dikkat çekmektedir.

Kampüs yapısı, üniversite hakkındaki en istikrarlı ve uzun soluklu şikayet konularından biridir. 2008'den günümüze kadar yapılan yorumlarda, fakültelerin şehrin farklı yerlerine dağılmış olması ve bütünleşik bir kampüsün bulunmaması sürekli eleştirilmiştir. Kuzey Kampüsü projesinden bahsedilse de, inşaatların yıllardır devam etmesi ve bir türlü tamamlanamaması alay konusu olmuştur. Öğrenciler, bu durumu "4 sene üzüleceğiniz yerdir. edit : mezun oldum 4 senede bi' kampüs yapamadılar" gibi ifadelerle özetlemiştir. Bazı binaların "liseden bozma" olduğu ve çevrede inşaat kaynaklı tehlikeler bulunduğu da belirtilmiştir.

Verilen metinlerde, fakültelerin dağınık olması nedeniyle kampüs içi ulaşım kavramına değinen spesifik bir yoruma rastlanmamıştır. Sorun daha çok fakülteler arası ulaşımın zorluğu ve birleşik bir kampüsün olmamasıdır.

Siyasi olaylar ve çekişmelerin üniversitenin gelişimine ket vurduğu, yorumlarda sıkça vurgulanan bir temadır. Özellikle eski rektör ve ilin siyasileri arasındaki uyumsuzluğun kampüs alanı gibi temel bir sorunun yıllarca çözülememesine neden olduğu belirtilmektedir. Üniversitenin, öğrencilere 'dolarlarınızı bozdurun' gibi siyasi içerikli çağrılar yapması alaycı bir dille eleştirilmiştir. Ayrıca FETÖ yapılanması nedeniyle birçok hocanın ihraç edildiği ve genel olarak üniversite içinde siyasetin çok döndüğü ifade edilmiştir.

Sosyal yaşam, üniversitenin en zayıf halkalarından biri olarak görülmektedir. Yorumlar, 2007'den bu yana sosyal hayatın 'yerlerde süründüğü' konusunda hemfikirdir. Şehirde gezilecek ve eğlenilecek yerlerin olmaması öğrencileri eve kapanmaya zorlayan bir etken olarak belirtilmiştir. Üniversitenin düzenlediği bahar şenlikleri bile performansların kötülüğü nedeniyle hayal kırıklığı yaratmıştır. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin bulunduğu binanın hiçbir sosyal aktiviteye imkan tanımadığı da özellikle vurgulanmıştır.

Teknolojik altyapı konusunda yapılan yorumlar, ciddi eksikliklere işaret etmektedir. Üniversitenin web sitesinin ve e-posta sisteminin tamamen çökmesi gibi temel bir sorunun yaşandığı belirtilmiştir. Ayrıca derslerde kullanılan ekipmanların 'fi tarihinden kalma' olduğu ve laboratuvarlarda temel malzemelerin bile bulunmadığı yönünde eleştiriler mevcuttur. Üniversite bilgi sistemindeki hatalar nedeniyle ders kayıtlarının uzaması da yaşanan bir başka problem olarak kaydedilmiştir.

Toplu taşıma ve ulaşım konusunda kısıtlı sayıda yorum bulunmaktadır. 2008 tarihli bir yorum, Çorum'dan İstanbul gibi büyük şehirlere ulaşımın hem çok uzun sürdüğünü hem de bilet fiyatlarının pahalı olduğunu belirtirken; daha güncel bir yorum ise şehrin Ankara ve Samsun arasında yer alması ve Merzifon Havaalanı'na yakınlığı gibi avantajlarına dikkat çekmektedir. Bu durum, zamanla ulaşım altyapısında iyileşmeler olabileceğini düşündürmektedir.

Uluslararası fırsatlar ve dil eğitimi hakkında çok kısıtlı bilgi bulunmaktadır. Bir yorumda üniversitenin Erasmus programına dahil olduğu belirtilse de, bu konuda herhangi bir öğrenci deneyimi paylaşılmamıştır. Diğer yandan, yurt dışında (Japonya) başarılı bir kariyere sahip olan bir yorumcu, Türkiye'ye ve özellikle Hitit Üniversitesi'ne dönmenin imkansızlığını 'torpil' sistemine bağlayarak, uluslararası yetkinliklerin ülke içinde bir karşılığı olmadığı mesajını vermiştir.

Yemekhane ve ikramlar hakkında yapılan az sayıdaki yorum genellikle olumludur. Özellikle yönetimin öğrencilere yaptığı çorba ikramı ve yemekhanedeki bazı yiyeceklerin lezzetli bulunması, kampüs hayatının nadir pozitif yönleri olarak öne çıkmaktadır.

Yurt ve barınma imkanları hakkında çok az yorum bulunmakla birlikte, mevcut yorumlar olumlu bir tablo çizmektedir. KYK yurdunun fakültelere ortalama bir konumda yer alması ve genel olarak yurt imkanlarının iyi olması, öğrenciler için bir avantaj olarak sunulmuştur.

Üniversitenin imajı, yorumlarda en çok zarar gören alan olarak öne çıkmaktadır. Kurum sık sık 'tabela üniversitesi', 'lise bozması', 'saçma sapan üniversite' ve 'adı güzel ama içi boş' gibi olumsuz ifadelerle anılmıştır. Özellikle İstanbul'da reklam vermesi gibi tanıtım faaliyetleri 'vizyonsuzluk' ve 'ahmaklık' olarak nitelendirilerek alay konusu olmuştur. Nepotizm ve siyasi olaylarla anılması da imajına büyük darbe vurmuştur. Kuruluş yıllarındaki umutlu bekleyişin yerini, zamanla hayal kırıklığı ve küçümseme almıştır.

İdari personel hakkında az sayıda fakat oldukça olumsuz yorum bulunmaktadır. Özellikle Sosyal Bilimler Enstitüsü çalışanlarının 'kaba ve insanlıktan nasibini almamış' olduğu ve öğrencilere yardımcı olmak yerine onları terslediği iddia edilmiştir. Telefonlara cevap verilmemesi veya suratına kapatılması da bir diğer şikayet konusudur. Buna karşılık, Personel Daire Başkanlığı çalışanlarının profesyonel ve yardımsever olduğunu belirten tek bir olumlu yorum da mevcuttur.

Mezuniyet sonrası iş ve kariyer fırsatları konusunda çizilen tablo son derece karamsardır. Yorumlar, Hitit Üniversitesi diplomasının iş piyasasında bir değeri olmadığına, hatta mezunların Çorum'da bile iş bulmakta zorlandığına işaret etmektedir. İşletme mezununun taksicilik, makine mühendisi mezununun ise lastikçide çalışması gibi somut örnekler verilerek, alınan eğitimin kariyerle sonuçlanmadığı vurgulanmıştır. Genel kanı, bu üniversiteden mezun olmanın 'zaman kaybı' olduğu ve 'üç kuruşa iş bulunursa şükredileceği' yönündedir.

Çorum'daki şehir yaşamı hakkındaki görüşler çoğunlukla olumsuzdur. Özellikle 2008 tarihli eski bir yorumda yaşamın pahalı olduğu, esnafın öğrencileri 'kazıklamaya çalıştığı' ve sosyal hayatın akşam saat 7'den sonra bittiği gibi sert eleştiriler yer almaktadır. Bir başka yorumcu ise İstanbul gibi büyük şehirlerden gelen öğrencilerin Çorum'a gelmelerine üzüldüğünü belirtmiştir. Buna karşılık, şehri 'temiz ve düzenli' bulan ve 'pahalı olmadığını' söyleyen daha ılımlı görüşler de mevcuttur; ancak bu olumlu niteleme bile genellikle sosyal hayatın yokluğuna bağlanmaktadır.