BİTLİS EREN ÜNİVERSİTESİ

Adalet ve eşitlik, üniversite hakkındaki en istikrarlı ve olumsuz eleştirilerin toplandığı kategoridir. 2011 gibi erken bir tarihten başlayarak 2022'ye kadar uzanan farklı yıllardaki yorumlarda, üniversitede 'torpil' ve 'kadrolaşmanın' hat safhada olduğu defalarca iddia edilmiştir. Rektörün akrabalarını işe aldığına dair spesifik iddialar, personel alımında liyakatsizlik yapıldığı ve belirli bir şehir kökenli ('Elazığ'da yapılanma') bir grubun kayırıldığı yönündeki suçlamalar, bu algının ne kadar köklü olduğunu göstermektedir.

Akademik kadro ve eğitim kalitesi konusunda yorumlar arasında derin bir uçurum bulunmaktadır. Bir yanda, 2019 tarihli bir yorumda akademisyenlerin zorunlu hizmetlerini bitirip gitme derdinde olduğu, bölümlerle alakasız hocaların derslere girdiği ve eğitim namına bir şey olmadığı gibi çok sert eleştiriler yer alırken; diğer yanda daha yakın tarihli yorumlarda akademisyenlerin çoğunun yurt dışı doktoralı olduğu, öğrencinin talebine göre roket dahi yapılabileceği ve hocaların sorunlarla hemen ilgilendiği belirtilmektedir. Bu çelişki, eğitim kalitesinin bölümlere ve öğrencinin beklentisine göre büyük farklılıklar gösterdiğine işaret etmektedir. Özellikle eski tarihli yorumlarda yetersizlik vurgulanırken, yeni yorumlarda hem olumlu hem de olumsuz görüşler bir aradadır.

Bu konuda sadece bir yoruma rastlanmış olup, bu yorum son derece olumludur. Yorumda, Eren Holding'in KYK burslarının yaklaşık üç katı miktarında burs verdiği belirtilerek, üniversitenin ciddi bir maddi destek imkanı sunduğu vurgulanmıştır.

Derslerin içeriği ve niteliğiyle ilgili yorumlar oldukça sınırlı ancak mevcut olanlar olumsuzdur. Yaklaşık dokuz yıl önceki bir yorumda, anestezi gibi teknik bir bölümün temel derslerine hemşirelik kökenli bir hocanın girdiği ve dersi öğrencilerle birlikte öğrendiği iddia edilerek eğitimdeki ciddiyetsizlik eleştirilmiştir. Daha yakın tarihli bir başka yorum ise birçok bölümün boş olduğunu veya meslek yüksekokulu ağırlıklı olduğunu belirterek lisans düzeyindeki çeşitliliğin azlığına dikkat çekmektedir.

Güvenlik ve denetimle ilgili olarak, kampüse giriş kurallarının katılığına yönelik eleştirel bir yorum bulunmaktadır. Bir yıl önceki bu yoruma göre, üniversite personeli veya öğrencisi olmayan kişilerin (memur, öğretmen gibi) kampüse girişine izin verilmemesi, Türkiye'nin büyük üniversitelerinde bile olmayan yersiz bir uygulama olarak görülmektedir.

Kampüsün fiziki yapısı hakkında hem olumlu hem de olumsuz, oldukça çeşitli yorumlar mevcuttur. Genel olarak binaların yeni, yerleşkenin temiz, düzenli olduğu ve kütüphane, yurtlar gibi binaların yürüme mesafesinde bulunduğu sıkça dile getirilen olumlu özelliklerdir. Ancak bu modern yapıya tezat olarak, kampüsün "beton yığını" olduğu, ağaçlandırma ve gölgelik alan eksikliği, oturacak bank bulunmaması gibi eleştiriler de göze çarpmaktadır. Rahva ovasındaki konumu ve kışın "toz toprak" veya karla kaplı olması, bahar havasının yaşanamadığı yönündeki şikayetler de bulunmaktadır. Kampüsün ağır kış şartları altında bambaşka bir çehreye büründüğü, bunun kimileri için kayak imkanı sunan bir güzellik, kimileri içinse hayatı durduran bir zorluk olduğu anlaşılmaktadır.

Kampüs içi ulaşım, özellikle kış aylarında sorunlu olarak görülmektedir. Yakın tarihli yorumlara göre, kışın kampüs içi servislerin kaldırılması ve yolların çok kötü durumda olması ('girişte küçük bir van gölü oluşmuş durumda') gibi problemler yaşanmaktadır. Bu durum, zaten zorlu olan kış şartlarında öğrencilerin kampüs içindeki hareketliliğini daha da kısıtlamaktadır.

Bu kategoriyle ilgili yorumlar daha çok üniversitenin ilk yıllarına (2012-2013) aittir ve kurumun o dönemdeki siyasi ve ideolojik duruşuna dair gözlemler içermektedir. Üniversitenin adının 'Said Nursi Üniversitesi' olarak değiştirilmesi için kampanya yapılması, web sitesinde 'Said Nursi Sempozyumu' bağlantısının bulunması ve rektörün siyasi kimliğine atıfta bulunularak üniversitenin siyasi kınamalara katılması gibi olaylar, o dönemdeki kimliğine dair ipuçları vermektedir. Daha yakın tarihli yorumlarda bu konuya değinilmemiştir.

Sosyal yaşam, öğrenciler arasında en çok kutuplaşmaya neden olan konulardan biridir. Bir grup öğrenci, sosyal etkinliklerin 'sıfır' olduğunu, üniversitenin bu konuda hiçbir şey sunmadığını ve şehrin 'aşırı sıkıcı' olduğunu belirterek tam bir hayal kırıklığı yaşadığını ifade etmektedir. Diğer tarafta ise, sosyal imkanların gün geçtikçe geliştiğini, kampüs içinde yapılacak 'bir sürü aktivite' olduğunu savunan ve tanıtım filmlerindeki canlılıktan etkilenen olumlu görüşler de mevcuttur. Bu durum, sosyal beklentilerin kişiden kişiye ne kadar değiştiğini ve üniversitenin bu beklentileri karşılama düzeyinin tartışmalı olduğunu göstermektedir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Üniversiteye ulaşım ve toplu taşıma konusunda birbiriyle tamamen çelişen yorumlar bulunmaktadır. Üç yıl önceki bir yorumda "ulaşım problemi yoktur" denilerek konunun çözüldüğü ima edilirken, iki yıl önceki bir yorumda ise "otobüs seferleri çok kötü ilde otogar yok gidiş geliş hep çile" denilerek tam tersi bir tablo çizilmektedir. Bu durum, ulaşım hizmetlerinin kalitesinin zaman içinde veya farklı güzergahlarda tutarsızlık gösterdiğine işaret edebilir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Yemek olanakları hakkında birbiriyle çelişen iki farklı görüş bulunmaktadır. 2022 tarihli bir yorumda yemekhane yemeklerinin 'çok güzel' olduğu belirtilirken, 2023 tarihli bir başka yorumda ise yemek yemek için kampüs dışına kilometrelerce yol gitmek gerektiği ve dışarıdan sipariş verilemediği şikayeti yer almaktadır. Bu durum, yemekhane hizmetlerinin yetersiz kaldığı veya herkes tarafından tercih edilmediği şeklinde yorumlanabilir.

Üniversitenin barınma olanakları hakkında yapılan yorumlar oldukça olumludur. Özellikle yurtların 'özel yurt konseptinde' olması ve konuk evinin '5 yıldızlı otel konseptinde' olarak nitelendirilmesi, bu alanda yüksek bir memnuniyet olduğunu göstermektedir. Kampüs içinde hem kız hem de erkek yurtlarının bulunması da bir avantaj olarak belirtilmiştir.

Üniversitenin imajı, yorumlarda geniş bir yelpazede ve genellikle uçlarda ifade edilmektedir. Kuruluş yıllarında (2011 civarı) yapılan yorumlar, yeni açılan her üniversiteye yönelik alaycı bir tavırla 'Harvard, Yale gibi okulları endişeye düşürdüğünü' söyleyerek ironi yapmaktadır. Zamanla bu imaj, 'gelişmekte olan', 'Bitlis için bir nimet', 'doğunun kalkınmasına faydalı' gibi olumlu tanımlamalara evrilmiştir. Eren ailesinin katkıları sıkça minnetle anılmaktadır. Diğer yanda ise üniversitenin 'liseden farkı olmadığı', öğrenci kalitesinin düşük olduğu ve ülke genelinde tanınmadığı ('ülkenin yarısı adını hiç duymamıştır') gibi ciddi eleştiriler de mevcuttur. Bu zıtlık, üniversitenin bölgesel bir değer olarak görüldüğünü ancak ulusal çapta bir kimlik ve prestij kazanma konusunda sorunlar yaşadığını düşündürmektedir.

İdari personel ve yönetimle ilgili yorumlar ağırlıklı olarak olumsuzdur. Özellikle öğrenci işleri gibi birimlere telefonla ulaşmanın 'imkansızın ötesinde' olduğu ve personelin yardımcı olmadığı yönünde ciddi şikayetler bulunmaktadır. 'Sorumsuz bir daire yönetiminin' varlığından ve personelin işini doğru dürüst yapmadığından bahsedilmiştir. Bu olumsuz tabloya karşın, bilim sınavı için gelen bir ziyaretçinin 'görevliler cana yakın davranıyor' şeklindeki tekil olumlu yorumu da mevcuttur. Bu durum, personelin tutumunun duruma veya kişiye göre değişebileceğini akla getirmektedir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Bitlis'teki şehir yaşamı, öğrenciler tarafından hem övülen hem de yerilen bir konudur. En sık tekrarlanan şikayet, kışların çok ağır, uzun ve soğuk geçmesidir. Şehrin sosyal olarak 'sıkıcı' olması, akşam saatlerinden sonra hayatın durması ve merkezin cazibesizliği ('merkeze git ayı dolu') diğer olumsuz yorumlardır. Buna karşılık, zamanla şehre ve insanlarına alışan öğrencilerin yorumları oldukça pozitiftir. Bitlis halkının 'samimiyeti ve içtenliği', şehrin 'tarih kokan manevi havası' ve bahar-yaz aylarındaki doğal güzellikleri övülmektedir. Ayrıca şehrin öğrenci ekonomisine uygun olması da bir avantaj olarak görülmektedir.