BAYBURT ÜNİVERSİTESİ

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Akademik kadro ve eğitim kalitesi konusunda ciddi bir görüş ayrılığı bulunmaktadır. 2018 ve öncesine ait yorumlar, nitelikli akademisyen sayısının azlığına, eğitim kalitesinin standartların altında olduğuna ve öğrenci başına düşen öğretim üyesi sayısının yüksekliğine dikkat çekerek son derece olumsuz bir tablo çizmektedir. Buna karşın, son birkaç yıla ait yorumlarda ise hocaların "mükemmel" ve "kaliteli" olduğu belirtilerek tam zıttı bir deneyim aktarılmaktadır. Bu durum, ya zaman içinde akademik kadroda önemli bir iyileşme yaşandığını ya da öğrenci deneyiminin fakültelere göre büyük farklılıklar gösterdiğini düşündürmektedir.

Verilen metinlerde üniversitenin sunduğu burs veya maddi destek olanaklarına dair herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Derslerin işleniş biçimi ve içeriği hakkında detaylı yorumlar sınırlıdır. Ancak bir yorum, derslerin monotonluğunu kırmak için dışarıdaki inşaat faaliyetlerini izlemenin bir 'kafa dağıtma' yöntemi olduğunu ironik bir dille belirtmiştir. Bir başka yorum ise, az sayıda öğrenciyle ders yapmanın 'özel ders kıvamında' olabileceğini yine ironik bir üslupla vurgulamıştır. Genel olarak derslerin sıkıcı geçtiği ve teorik kaldığı izlenimi oluşmaktadır.

Üniversitenin ve şehrin güvenliği konusunda çelişkili ifadeler bulunmaktadır. Üniversitenin pazarlama sloganı olan 'güvenli şehrin huzurlu üniversitesi'ne atıf yapan olumlu yorumlar mevcuttur. Ancak bir öğrenci bu algıya karşı çıkarak, 'güvenli bir şehir deniliyor ama değil, her yerde olabileceği gibi burada da olaylar oluyor' diyerek dikkatli olunması gerektiğini belirtmiştir. Bu durum, güvenlik algısının kişiden kişiye değiştiğini göstermektedir.

Üniversite kampüsü, 'gelişmekte olan' ancak henüz tamamlanmamış bir yapı olarak betimlenmektedir. Yorumlar, kampüsün sürekli bir inşaat halinde olduğuna, fakültelerin dağınık konumlandığına ve öğrencilere yönelik sosyal aktivite alanlarının yetersizliğine işaret etmektedir. Özellikle Eğitim Fakültesi'nin merkezden uzak ve izole konumu eleştirilmiştir. Bununla birlikte, yeni yapılan binaların ve genel kampüs düzeninin 'güzel' ve 'modern' bulunduğuna dair olumlu görüşler de mevcuttur. Bu durum, kampüsün eski ve yeni kısımları arasında kalite farkı olduğunu göstermektedir.

Verilen metinlerde kampüs içi ulaşıma dair spesifik bir yorum bulunmamaktadır. Ancak fakültelerin birbirinden uzak olduğu bilgisi, kampüs içi ulaşımın bir sorun olabileceğini düşündürmektedir.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Sosyal yaşam, üniversiteyle ilgili en çok eleştiri alan konudur. Yorumların neredeyse tamamı, şehirde ve kampüste sosyal bir ortam, arkadaşlık ve eğlence imkanlarının bulunmadığı yönündedir. Öğrenci profilinin ağırlıklı olarak Doğu kültüründen geldiği ve bunun özellikle Batı'dan gelen öğrenciler için bir uyum sorununa neden olduğu belirtilmiştir. Kadın-erkek ilişkilerinin zayıf olduğu, hatta bir yorumda 'kantine gidip karı kız kesmenin' dahi mümkün olmadığı, tesettürlü kadın sayısının fazlalığı üzerinden abartılı bir dille ifade edilmiştir. Yeni açılan birkaç kafenin bu duruma kısmen çare olmaya çalıştığı ancak genel olarak ortamın 'sıkıcı', 'kasvetli' ve 'varoş' olduğu algısı hakimdir.

Verilen yorumlarda teknolojik altyapıya dair spesifik bir değerlendirme bulunmamaktadır. Sadece bir yorumda 'ICP MS analizleri için kullandığımız güzide kurum' ifadesi geçmektedir ki bu, belirli laboratuvar altyapılarının mevcut ve işler durumda olabileceğine dair dolaylı bir ipucu vermektedir.

Verilen yorumlarda toplu taşıma ve kampüse ulaşım hakkında doğrudan bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak bir yorumda genel olarak şehirdeki otobüslerin tam dolmadan hareket etmediği ve bu yüzden bir saate varan beklemeler yaşandığı belirtilmiştir. Bu durum, kampüse ulaşımda da benzer sorunların yaşanabileceğine işaret etmektedir.

Verilen yorumlarda, bir yabancı öğrencinin vize alamadığına dair tek bir ifade bulunmaktadır. Bunun dışında üniversitenin sunduğu uluslararası fırsatlar veya yabancı dil eğitiminin kalitesine dair herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır.

Üniversitenin yemekhanesi hakkında tek bir yorum bulunmaktadır. Bu yorum, üniversitenin web sitesinde 'günün yemeği' menüsünü (mahluta çorba, et haşlama, meyhane pilavı, mevsim salata) paylaşmasını, 'can boğazdan gelir' anlayışının bir göstergesi olarak olumlu ve esprili bir dille değerlendirmiştir. Yemeklerin kalitesi veya fiyatına dair başka bir eleştiri veya övgü mevcut değildir.

Barınma imkanları konusunda olumlu ve olumsuz deneyimler bir arada yer almaktadır. Özellikle yeni yapılan erkek KYK yurdunun konforlu olduğu ve öğrenci rahatının düşünüldüğü belirtilerek övgü almıştır. Diğer yandan, apart dairelerin kız öğrencileri kabul etmemesi ve internette yanlış adres bilgisi yüzünden bir öğrencinin uzaktaki bir yurda kaydolmak zorunda kalması gibi ciddi sorunlar da dile getirilmiştir.

Bayburt Üniversitesi'nin imajı, 'tabela üniversitesi' ve 'üniversitecik' gibi aşağılayıcı ifadelerle sıkça eleştirilmiştir. Özellikle eski tarihli yorumlarda, küçük ve az nüfuslu bir şehre üniversite açılmasının bir 'zihniyet rezilliği' olduğu belirtilmiştir. Üniversitenin varlığının bile sorgulandığı, isminin 'düz Bayburt Üniversitesi' olmasının alay konusu yapıldığı görülmektedir. Ancak ironik ve abartılı bir dille de olsa 'dünyanın önde gelen akademik merkezlerinden biri' veya 'mezunlarının makalelerine en çok atıf yapılan dünya'nın ilk 5 üniversitesi' gibi yorumlar, üniversitenin bu olumsuz imajıyla dalga geçildiğini göstermektedir. Olumlu tarafta ise 'Doğu Karadeniz'in en kral üniversitesi' gibi sahiplenici ifadeler de mevcuttur.

İdari personel hakkındaki yorumlar da çelişkilidir. Bir yanda, 'sekreterler, dekan, rektör, güvenlikler, yemekhanede çalışanlar' dahil tüm personelin 'çok kaliteli insanlar' olduğunu belirten çok olumlu bir yorum varken; diğer yanda öğrenci işlerinin sorumluluk almaktan kaçındığı, personelin 'top gibi birbirine attığı' ve telefonlara cevap vermediği gibi ciddi eleştiriler bulunmaktadır. Bu durum, idari birimlerdeki hizmet kalitesinin tutarlı olmadığını ve bazı öğrencilerin ciddi mağduriyetler yaşadığını göstermektedir.

Mezuniyet sonrası iş ve kariyer fırsatları konusunda karamsar bir bakış açısı hakimdir. Bir yorum, bu tür üniversitelerden mezun olanların 'işsiz nesiller' yaratacağını ve bunun 'kaçınılmaz son' olduğunu iddia etmektedir. Bu, üniversite diplomasının iş piyasasındaki geçerliliğine dair ciddi bir endişeyi yansıtmaktadır.

Bayburt şehri, öğrenci yorumlarında üniversite deneyimini olumsuz etkileyen en önemli faktör olarak öne çıkmaktadır. Şehir genel olarak 'sıkıcı', 'berbat', 'şirin olmayan' ve 'çirkin' olarak tanımlanmıştır. Doğal güzelliklerinin olmadığı, kışlarının çok sert geçtiği ve fiziksel yapısının 'kasaba' görünümünde kaldığı vurgulanmıştır. Yerel halkın 'muhafazakar', 'ırkçı' ve 'gıcık' olarak algılandığı yorumlar mevcuttur. Ayrıca, şehirdeki esnafın 'kazık' fiyatlar uyguladığına dair şikayetler de bulunmaktadır. Üniversitenin şehre bir gelişim getirdiği kabul edilse de, öğrencilerin genel memnuniyetsizliği oldukça yüksektir.