ARTVİN ÇORUH ÜNİVERSİTESİ

Bu konuda, üniversiteye yönelik en ciddi ve detaylı suçlama, bir öğrencinin yüksek lisans başvuru sürecinde yaşadıklarını anlatmasıyla ortaya çıkmıştır. Öğrenci, "göz göre göre torpilin döndüğü üniversite" ifadesini kullanarak, başvuru sürecinde sürekli olarak keyfi ve mantıksız gerekçelerle reddedildiğini iddia etmiştir. Bu durum, kurumdaki idari süreçlerin şeffaflığı ve adil işleyişi hakkında önemli şüpheler doğurmaktadır.

Akademik kadro ve eğitim kalitesi, öğrenciler arasında en çok kutuplaşmaya neden olan konulardan biridir. Bir grup öğrenci, özellikle büyükşehirlere kıyasla daha az öğrenciye bir akademisyenin düştüğünü vurgulayarak, öğretim elemanlarının cana yakın, ilgili ve yardımcı olduğunu belirtmektedir. Bu görüş, üniversiteyi bir fırsat olarak görenler tarafından desteklenir. Diğer yanda ise, özellikle son yıllarda yapılan yorumlarda, akademik kadronun bazı bölümlerde yetersiz kaldığı, hatta bazılarının liyakatsiz olduğu yönünde çok sert eleştiriler bulunmaktadır. Bir öğrenci, üniversitenin kendisine akademik olarak neredeyse hiçbir şey katmadığını iddia ederken, bir diğeri hocaların tezlerinin bile olmadığını öne sürmüştür. Bu durum, eğitim kalitesine dair algının bölümden bölüme ve kişisel deneyime göre köklü bir şekilde değiştiğini göstermektedir.

Verilen yorumlar arasında bu konuda sadece tek bir öğrencinin kişisel deneyimi yer almaktadır. Öğrenci, aldığı bursun geçinmesi için yeterli olduğunu belirtmiştir. Ancak bu tekil ve olumlu ifadeden yola çıkarak üniversitenin burs olanakları hakkında genel bir sonuca varmak mümkün değildir.

Verilen metinlerde derslerin içeriği, müfredat, sınavların zorluğu veya ders işleniş biçimleri hakkında spesifik bir yoruma rastlanmamıştır.

Artvin şehrinin güvenli olduğu, öğrenciler tarafından tekrar tekrar vurgulanan ortak bir görüştür. Şehir, "Türkiye'nin en güvenilir şehri" olarak tanımlanmakta ve bu durum öğrenciler için önemli bir avantaj olarak görülmektedir. Kampüs içi güvenlik de 'iyi' olarak değerlendirilmiştir. Ancak denetimin zayıf kaldığı alanlar da vardır; özellikle kampüs temizliği ve sigara içme alanlarının yetersizliği, "etraf hep sigara çöpleri ile dolu" gibi ifadelerle eleştirilmiştir.

Üniversitenin kampüsleri, doğal güzellikleri ve coğrafi zorlukları bir arada barındırmaktadır. Çoruh Nehri kenarındaki Merkez Yerleşkesi, parkı ve 'kitap' şeklindeki modern kütüphanesiyle genellikle beğenilmekte ve "harika bir görselliğe sahip" olarak nitelendirilmektedir. Ancak üniversitenin en büyük handikapı, Artvin'in genel yapısından kaynaklanan engebeli arazisidir; "heryer bayır yürümek zor" ve "bardak koysanız devrilir" gibi ifadeler bu durumu özetler. Özellikle Seyitler Yerleşkesi, "dağın başında bir köy" olarak tanımlanmakta ve temel olanaklardan yoksun olması sebebiyle yoğun eleştiri almaktadır.

Kampüs içi ve kampüsler arası ulaşım, öğrenciler için önemli bir zorluktur. Özellikle Merkez ve Seyitler yerleşkeleri arasındaki mesafenin fazla olması ve ulaşımın dolmuşlarla sağlanması, "kampüsler arası ulaşım zor" şeklinde ifade edilmiştir. Arazinin genel olarak yokuşlu yapısı, kampüs içinde yürüme eylemini dahi bir sorun haline getirmektedir.

Yorumlar arasında doğrudan siyasi gerilim veya olaylara dair bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak bir akademisyenin, Burger King açılışındaki protesto tavrının bir öğrenci tarafından takdirle karşılanması, üniversite çevresinde toplumsal konulara duyarlı bir kesimin olduğunu göstermektedir. Ayrıca, eski tarihli bir yorumda yerel halkın "solcu" olarak nitelendirilmesi, şehrin sosyo-politik yapısına dair bir ipucu vermektedir.

Sosyal hayatın yetersizliği, öğrenciler için en büyük hayal kırıklıklarından biridir. "Eğlence sıfır" ve "hiçbir sosyal aktivite yok" gibi ifadeler, bu konudaki genel memnuniyetsizliği yansıtmaktadır. Şehirde kafe, restoran ve AVM gibi olanakların çok sınırlı olması, öğrencilerin ders dışı zamanlarını geçirecekleri alanların kısıtlı olduğu anlamına gelmektedir. Buna rağmen, doğa gezileri, vizesiz Gürcistan'a seyahat imkanı, GSB tarafından düzenlenen kurslar ve üniversitenin ev sahipliği yaptığı akademik kongreler gibi olumlu ve farklı deneyimler yaşayan öğrenciler de bulunmaktadır.

Teknolojik altyapıya dair yorumlar sınırlıdır. Sınıflarda projeksiyon cihazlarının varlığı olumlu bir nokta olarak belirtilirken, bu cihazların kumandalarının zaman zaman eksik olması küçük ama can sıkıcı bir sorun olarak kaydedilmiştir. Eski tarihli yorumlarda üniversitenin web sitesine erişim sorunları yaşandığı belirtilmiş, bir başka yorumda ise telefon santralindeki isme göre arama özelliği şaşırtıcı bulunmuştur. Genel olarak, teknolojik altyapının temel düzeyde var olduğu ancak küçük eksikliklerin bulunduğu anlaşılmaktadır.

Ulaşım, öğrenciler için hem şehirlerarası hem de şehir içi düzeyde önemli bir sorun teşkil etmektedir. Artvin'e sefer düzenleyen otobüs firması sayısının azlığı, bilet fiyatlarını "batıya göre yüksek" kılmaktadır. Şehir içi ulaşım dolmuşlarla sağlansa da, özellikle Seyitler Yerleşkesi'ne gitmek, "2 dolmuş değiştirip" gitmeyi gerektirebilen zorlu bir süreç olarak tanımlanmıştır. Buna karşın bir öğrencinin şehir içi dolmuş seferlerini sık bulup sevdiğini belirtmesi, ulaşım deneyiminin kampüsün konumuna göre değiştiğini göstermektedir.

Yorumlarda Erasmus, Farabi gibi değişim programlarına veya yabancı dil eğitiminin kalitesine dair doğrudan bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, şehrin coğrafi konumu sayesinde "vizesiz bir şekilde Gürcistan'a gidip gezebilmek" öğrenciler için pratik bir uluslararası deneyim imkanı olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca, 2014 tarihli bir yorumda üniversitenin Rusça bir web sitesi hazırlama girişiminde bulunması ve uluslararası bir kongre düzenlemesi, o dönemdeki uluslararasılaşma çabalarına işaret eden olumlu adımlar olarak kaydedilmiştir.

Kampüs yemekhanesi hakkında tek bir yorum bulunmakta ve 'orta' olarak değerlendirilmektedir. Şehirdeki yeme içme olanakları ise genellikle "döner, pide ağırlıklı" ve kısıtlı olarak görülmektedir. Buna karşın, bazı öğrenciler şehir merkezindeki birkaç dürümcüyü özellikle beğenmiş ve tavsiye etmiştir. Genel olarak, zengin bir yemek kültürü veya çeşitli seçenekler beklenmemesi gerektiği anlaşılmaktadır.

Barınma, Artvin'de okuyan öğrenciler için en kritik ve yaygın sorunların başında gelmektedir. Son yıllardaki yorumlar, yurt olanaklarının kısıtlı, kiralık ev bulmanın neredeyse imkansız ve kiraların fahiş olduğu konusunda hemfikirdir. Özellikle erkek KYK yurdunun şartları "askeriye konforunda ranzalı 6 kişilik" olarak tasvir edilmiş ve yurtların konumu "köyde" diyerek eleştirilmiştir. "Kalacak yer bulamayıp geri dönen çok öğrenci var" ifadesi, sorunun ciddiyetini ortaya koymaktadır. Bu konuda birkaç yıl öncesine ait "yurt olanağı fazla" gibi olumlu yorumlar bulunsa da, güncel durumun ciddi bir barınma krizine işaret ettiği açıktır.

Üniversitenin genel imajı, özellikle son yıllardaki yorumlarla birlikte olumsuza dönmüş bir seyir izlemektedir. İnternetteki fotoğrafların ve ilk izlenimlerin yanıltıcı olduğu, "gördüğünüz fotoğraflara aldanıp gelmeyin" uyarısıyla sıkça vurgulanmaktadır. "Dağ başı", "iç karartan yer" gibi nitelemeler, memnuniyetsizliği özetlemektedir. Buna karşın, özellikle büyükşehirlerdeki rekabetten kaçınmak ve daha düşük puanlarla iyi bir bölümde okumak isteyenler için üniversiteyi bir "fırsat" olarak gören ve "salaklık etmeyin, es geçmeyin" diyerek savunan bir bakış açısı da mevcuttur. Bu karşıtlık, üniversite imajının öğrencinin beklentisine göre şekillendiğini göstermektedir.

İdari birimler ve personel hakkındaki yorumlar oldukça sınırlı ancak kritiktir. En belirgin eleştiri, bir öğrencinin yüksek lisans başvuru sürecinde yaşadığı ve adaletsiz olarak nitelendirdiği muamele üzerinden, denetim görevini yapmadıkları iddiasıyla dekan ve rektör gibi üst düzey yöneticilere yöneltilmiştir. Ayrıca, öğrenci işleri gibi temel birimlere telefonla ulaşılamaması da bir başka şikayet konusudur. Bu yorumlar, idari işleyişte aksaklıklar ve iletişim sorunları yaşandığına işaret etmektedir.

Üniversitenin mezuniyet sonrası iş ve kariyer olanaklarına katkısı konusunda çelişkili görüşler mevcuttur. Bir öğrenci, deneyimini "okulun bana verdiği katkı neredeyse sıfır" diyerek net bir memnuniyetsizlik ifade etmiştir. Buna karşılık, başka bir yorumcu ise tam tersi bir perspektif sunarak, büyükşehirlerin dikkat dağıtıcı ortamından uzakta, "hakikaten niyetiniz okumak ise" bu üniversitenin öğretim kadrosu ve programıyla öğrenciyi üzmeyeceğini, dolayısıyla sağlam bir temel sağlayabileceğini savunmaktadır. Bu durum, kariyer beklentisinin ve öğrencinin kişisel çabasının sonuç üzerindeki etkisini göstermektedir.

Artvin şehri hakkındaki görüşler oldukça çelişkilidir ve kişisel deneyimlere göre büyük farklılıklar göstermektedir. Şehrin en sık eleştirilen yönleri; çok küçük ve sıkıcı olması, sosyal imkanların kısıtlılığı ve özellikle öğrenciler için "çok pahalı" olmasıdır. Buna karşılık, şehrin doğası, havası, manzarası ve güvenli oluşu en çok övülen özellikleridir. Halkına yönelik algı da bir o kadar değişkendir; bir kesim insanları "yobaz ve dolandırıcı" olarak tanımlarken, diğer bir kesim "sıcacık insanlar" ve "yardımsever amcalar" olarak betimlemektedir. Bu durum, şehre adaptasyon sürecinin kişiden kişiye çok farklı işlediğini göstermektedir.