ACIBADEM MEHMET ALİ AYDINLAR ÜNİVERSİTESİ

Bu kategori, özellikle son birkaç yıla ait yorumlarda üniversitenin en çok eleştirilen yönlerinden biri olarak ortaya çıkmaktadır. Öğrenciler arasında, akademik kadro alımlarında okulun kendi öğrencilerine öncelik tanındığı ve sürecin şeffaf olmadığı yönünde güçlü bir "torpil" iddiası bulunmaktadır. Ayrıca, notlandırma sisteminde keyfilik ve manipülasyon yapıldığı, yurt ücretleri gibi mali konularda ise öğrenci aleyhine adaletsiz politikalar izlendiği gibi ciddi suçlamalar mevcuttur. Bu yorumlar, kurum içinde bir hakkaniyet ve adalet sorunu algısının yaygın olduğunu göstermektedir.

Akademik kadro ve eğitim kalitesi konusunda öğrenci görüşleri keskin bir şekilde ikiye ayrılmıştır. Bir yanda, uluslararası projelere imza atan veya öğrenciye yaklaşımıyla mesleği sevdiren belirli hocalara yönelik samimi övgüler bulunmaktadır. Diğer yanda ise, özellikle son yıllara ait yorumlarda, bazı öğretim üyelerinin keyfi ve adaletsiz notlandırma yaptığı, en kolay dersleri bile zorlaştırdığı yönünde ciddi şikayetler dile getirilmiştir. 2017 tarihli bir yorumda iyi hocaların okuldan gönderildiği iddiası ve yakın tarihli bir yorumda "eğitim karşıtı bir yer" tanımlaması, sistemik bir memnuniyetsizliğe işaret etmektedir. Bu durum, öğrenci deneyiminin büyük ölçüde karşılaştıkları öğretim üyesine bağlı olarak değiştiğini göstermektedir.

Burs olanakları, üniversitenin ilk yıllarından beri tartışılan bir konudur. 2010 tarihli yorumlar, bazı bölümlerde burs karşılığı zorunlu hizmet şartının bulunduğunu ancak daha sonra bu uygulamanın kaldırıldığını netleştirmiştir. Ancak konu sadece burslar değil, genel maliyetlerdir. 2014 tarihli bir yorum, spor salonu ve otopark gibi hizmetlerin fahiş ücretlerine dikkat çekerek okulu "zengin yeri" olarak tanımlamıştır. Yakın tarihli yorumlar ise yönetimin para odaklı olduğunu, "dünyalar kadar para almayı biliyorsunuz" gibi ifadelerle eleştirerek mali konulardaki memnuniyetsizliği sürdürmektedir.

Derslerin içeriği veya işleniş biçimi hakkında doğrudan bir yoruma rastlanmamıştır. Ancak, derslerle ilişkili olarak notlandırma süreçleri ve akademik başarı konularında ciddi eleştiriler mevcuttur. Özellikle 2017 tarihli bir yorumda psikoloji bölümünde 40 kişilik sınıftan 12 kişinin mezun olamadığı belirtilirken, yakın tarihli bir yorumda notların keyfi olarak verildiği iddiası, derslerdeki başarının değerlendirilme biçimine dair önemli şüpheler olduğunu göstermektedir.

Güvenlik ve denetim anlayışı, öğrenciler tarafından genellikle olumsuz ve kısıtlayıcı olarak algılanmaktadır. 2017 tarihli detaylı bir yorum, akşam 23:00'dan sonra kampüsün büyük bir bölümünün öğrencilere kapatılması, hatta iki sevgilinin birlikte uzandığı bir koltuğun kaldırılması gibi aşırı kontrolcü uygulamalara dikkat çekmektedir. Bu durum, okulun güvenlik anlayışının özgürlükleri kısıtlayan bir denetim mekanizmasına dönüştüğü yönündeki algıyı güçlendirmektedir.

Üniversitenin kampüs yapısına yönelik algı, zaman içinde çarpıcı bir şekilde değişmiştir. Kuruluş yıllarındaki (2009-2012) yorumlar, okulu "düz bir bina", "dershane büyüklüğünde" ve hatta "götüm kadar bina" gibi ifadelerle küçümseyerek tek bir yapıdan oluşmasını eleştirmiştir. Ancak 2016'dan sonraki yorumlar, Kerem Aydınlar Kampüsü'nü "7 yıldızlı otel gibi", "hayatımda gördüğüm en lüks üniversite" ve "modern bir bina" olarak tanımlamaktadır. Starbucks, koridorlardaki Macbook'lar, olimpik havuz gibi imkanlar övülürken, bu modern ve lüks yapıya rağmen bazı öğrenciler için kampüsün hala küçük ve organize olduğu, geleneksel bir üniversite atmosferinden uzak olduğu hissi devam etmektedir.

Kampüs içi ulaşımla ilgili en belirgin ve tekrarlanan sorun otopark yetersizliğidir. Birden fazla yorumcu, okul otoparkında yer olmadığını, sabah erken saatlerde bile yer bulmanın çok zor olduğunu ve yönlendirme personelinin yetersiz kaldığını belirtmiştir. Bu durum, öğrencilerin ve ziyaretçilerin araçlarını kampüs dışındaki sokaklara bırakmak zorunda kalmasına neden olmaktadır.

Verilen metinlerde bu konu hakkında herhangi bir yoruma rastlanmamıştır.

Sosyal yaşam, üniversitenin en zayıf ve en çok eleştirilen halkası olarak öne çıkmaktadır. Yorumların büyük bir çoğunluğu, kampüste canlı bir sosyal ortamın bulunmadığı konusunda hemfikirdir. 2017 tarihli bir yorumda "4 yıldır festival yapmayan", "el ele tutuşan bir çift görmeniz olanaksız" gibi ifadelerle çizilen tablo, sonraki yıllarda da değişmemiştir. Öğrenci kulüplerinin yetersiz katılım veya yönetim engelleri nedeniyle etkinlik yapamadığı, öğrencilerin derslerden sonra hemen dağıldığı ve kampüsün asosyal bir atmosfere sahip olduğu sıkça tekrarlanan şikayetlerdir. Bu genel karamsar tablo içinde, 2024 tarihli bir yorumda müzik kulübünün dışarıdan öğrencilere bile şan dersi vermesi, nadir bir olumlu örnek olarak dikkat çekmektedir.

Üniversitenin teknolojik altyapısı genel olarak modern ve gelişmiş olarak algılanmaktadır. Koridorlarda öğrencilerin kullanımına sunulan Macbook'lar ve modern sınıflar bu algıyı desteklemektedir. Ancak bu olumlu tabloya gölge düşüren ciddi bir sistemsel sorun da rapor edilmiştir. 2017 tarihli bir yoruma göre, online transkript sisteminin bir yıl boyunca çalışmaması ve öğrencilerin notlarını öğrenmek için tek tek hocalarına mail atmak zorunda kalması, teknolojik altyapının parlak görünümüne rağmen temel işlevlerde büyük aksaklıklar yaşanabildiğini göstermektedir.

Yorumlarda üniversitenin ulaşım olanaklarına dair detaylı bilgi azdır. Maltepe'de E5 karayolu kenarında ve metro durağının hemen önünde olması, toplu taşıma ile erişimin kolay olduğunu düşündürmektedir. Ancak bir yorum, yurtta kalmayan öğrenciler için konumun bir dezavantaj olabileceğine işaret ederek, "yoksa ömürleri trafikte geçer" uyarısında bulunmuştur.

Uluslararası öğrenciler ve yabancı dil eğitimi konusunda önemli bir eleştiri bulunmaktadır. Yakın tarihli bir yoruma göre, İngilizce eğitim verilen programlarda dahi hocaların derslerde ve ödevlerde Türkçe konuşması, yabancı öğrenciler için ciddi bir engel teşkil etmektedir. Bu durum, üniversitenin uluslararası öğrenci deneyimine yeterli özeni göstermediği ve dil konusundaki vaatlerini yerine getirmediği algısı yaratmaktadır. Yabancı uyruklu kişilerden gelen çok sayıda soru olması, bu alana bir ilgi olduğunu ancak mevcut durumun hayal kırıklığı yarattığını göstermektedir.

Kampüsteki yeme-içme olanakları hakkında çelişkili görüşler bulunmaktadır. 2019 tarihli bir yorum, yemek yenecek yerleri "geniş ve bol seçenek sunan cafe" olarak tanımlayıp geleneksel kantinlerden farklı ve olumlu bulurken, 2017 tarihli bir yorum ise A-Plus Cafe ve Starbucks dışında seçenek olmadığını ve fiyatların "çok yüksek" olduğunu belirterek şikayet etmiştir. Bu durum, seçeneklerin kalitesinin beğenildiğini ancak hem çeşitliliğin azlığı hem de fiyatların yüksekliğinin bir sorun teşkil ettiğini düşündürmektedir.

Yurtlar ve barınma imkanlarına dair tek ve oldukça kritik bir yoruma rastlanmıştır. 2023 tarihli bu yoruma göre, üniversite yönetimi, yurt ücretlerine enflasyonun çok üzerinde (%100) bir zam yaparken, öğrencilere sağlanan kira yardımını bu oranda artırmamıştır. Bu durum, öğrencilerin barınma maliyetleri konusunda okul tarafından mağdur edildiği yönünde ciddi bir eleştiri olarak öne çıkmaktadır.

Üniversitenin imajı çift yönlüdür. Bir yandan, Acıbadem Sağlık Grubu'nun bir parçası olması, özellikle sağlık alanında "kaliteli", "konusunda önder" ve "ülkedeki en iyi özel üniversite" gibi olumlu algılar yaratmaktadır. Lüks kampüsü ve modern yapısı da bu pozitif imajı desteklemektedir. Diğer yandan, özellikle öğrenciler ve mezunlar tarafından yapılan eleştiriler, bu imajı zedelemektedir. Yüksek ücretleri nedeniyle "zengin yeri" olarak görülmesi, sosyal hayatının olmaması nedeniyle "modern görünümlü dershane" olarak nitelendirilmesi ve tarihi birikimi olmadığı için "kim ipler Acıbadem'i" gibi küçümseyici yorumlar alması, kurumun prestij algısının dışarıdan göründüğü kadar sağlam olmadığını göstermektedir.

İdari personel, özellikle de Öğrenci İşleri birimi, yorumlarda en yoğun ve en olumsuz eleştirileri alan birimdir. Neredeyse tüm ilgili yorumlar, personelin ilgisiz, kaba, sorumsuz ve çözüm odaklı olmamasından şikayetçidir. Yakın tarihli yorumlarda "ne sorsak yok biz bilmiyoruz yok bizim işimiz değil", "asla bana yardımcı olmadılar" gibi ifadelerle durumun vahameti ortaya konulmuştur. Kayıt dönemindeki öğrenci asistanlarından mezuniyet törenindeki görevlilere kadar geniş bir yelpazede personel davranışlarına yönelik ciddi bir memnuniyetsizlik göze çarpmaktadır. Hatta 2017 tarihli bir yorumda, okul çalışanlarının kadın öğrencileri sanal ortamda rahatsız ettiği gibi çok ciddi bir iddia da yer almaktadır.

İş ve kariyer fırsatları, özellikle Acıbadem Sağlık Grubu'nda çalışma vaadi, üniversitenin en büyük çekim güçlerinden biri olmasına rağmen, son yıllardaki yorumlara göre en büyük hayal kırıklıklarından birine dönüşmüştür. 2010'lu yıllarda burs karşılığı zorunlu hizmet gibi uygulamalar tartışılırken, 2020 sonrası yorumlar çok daha temel bir soruna işaret etmektedir: verilen iş bulma sözlerinin tutulmaması. Mezunların, vaatlerin boş olduğunu gördükleri ve Acıbadem Grubu'na yaptıkları başvuruların bile yanıtsız kaldığı yönündeki şikayetler, üniversitenin en önemli vaatlerinden birinin altının boşaldığına dair güçlü bir kanıt sunmaktadır.

Verilen yorumlarda, üniversitenin bulunduğu Ataşehir veya İstanbul'un genel şehir yaşamıyla entegrasyonuna dair spesifik bir analize rastlanmamıştır. Yorumlar daha çok kampüsün iç dinamiklerine ve kendi atmosferine odaklanmıştır. Üniversitenin çevresinin "varoş gecekondu" olarak nitelendirilmesi, kampüsün lüks yapısıyla çevresi arasında bir tezatlık olduğunu düşündüren tek gözlemdir.